Ekskavatörler uzun bir süre önce, hafriyat işlerinin bir numaralı iş makinesi olmuştur. 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında, kablolu ekskavatörler hafriyat sektöründe kullanılmaktaydı. Dünyanın ilk mekanize buharlı ekskavatörü, 1835 yılında İngiliz William S Otis tarafından icat edildi. Bu icat, hafriyatta çığır açan gelişmelerden biriydi.
İlk buharlı kepçe yaklaşık kırk yıl önce 1796 yılında Grimshaw of Boulton & Watt tarafından tasarlanmış olmasına rağmen, Otis’in patentli ekskavatörü ilk kez kuru toprağı kazmak için mekanize bir vinç kolu ve ona güç veren tek bir pistondan oluşmaktaydı. Otis’in ekskavatörü, 19. yüzyılın sonuna kadar inşaat ve madencilik endüstrilerinde kullanıldı ve 1930’lara kadar bazı büyük değişikliklerle üretildi.
360 derece dönemediği için, zaman içinde tren yollarında raylara monte edilmeye başladı ve demiryolu kepçelerine dönüştü.
1882 yılında Bucyrus Döküm ve Üretim Şirketi ilk buharlı ekskavatörlerini inşa etti. Aynı yıl, İngiliz şirketi Sir WG Armstrong & Co., en erken kaydedilen hidrolik ekskavatörü üretti. 1884’te İngiliz şirketi Whitaker & Sons tarafından üretilen ilk tam döner ekskavatör çıktı. Minneapolis, Minnesota’daki Kilgore Machine Co., 1897 yılında hidrolik ekskavatörün patentini aldı.
Buharlı ekskavatörlerin en ünlü uygulamalarından biri, 1904’te başlayan Panama Kanalı’nın kazılması oldu. Bu güçlü teşebbüs için yüziki adet buharlı kepçe kullanılmıştır. Bunlardan 77’si Bucyrus tarafından sağlanmış ve geriye kalan 25 adet Marion Power Shovel Company tarafından tedarik edilmiştir.
1920’lerde şirketler, buhardan ziyade benzin ve yağ ile çalışan makineler üretmeye başladılar ve daha fazla hareket kabiliyeti için raylardan ziyade tekerlekler ve paletler monte ettiler. 1931 yılında, Otis buharlı kepçesinin piyasaya sürülmesinden yaklaşık 100 yıl sonra, son demiryolu kepçelerinin kullanımı sona erdi. 1925 yılında Bucyrus 120-B formunda olan taş ocağı ve maden ekskavatörlerinin gelişimini görüldü, Bucyrus 120-B demiryolu kepçelerinin sağlamlığını, sıyırma kepçelerini, 360 derece dönme yeteneği ile birleştirerek ekskavatör endüstrisinde devrim yarattı.
Her ne kadar hidrolik ekskavatörler ondokuzuncu yüzyılın sonlarında kullanılsa da, bugün bildiğimiz makinelerden önemli ölçüde farklıydı. Bu erken ekskavatörler, gücü iletmek için petrol yerine su kullandılar ve büyük ölçüde başarısız oldular.
Sir WG Armstrong & Co.’nun ilk hidrolik kepçesini üretmesinden otuz iki yıl sonra, Amerikan makine mühendisi Frank H Armstrong, benzer bir makineyi test etti. Her iki makine, bir dizi çarpma kasnağı kullanan bir hidrolik silindir vasıtasıyla kaldırma gücü sağlamıştır.
Gradall ekskavatörü Ohio’da, Ray ve Koop Ferwerda kardeşleri tarafından icat edildi ve 1940’ların başında piyasaya sürüldü. Hidrolik tahrikli, kamyona monteli teleskopik bom-ekskavatör olan Gradall traktör, dönen bir platformda iki kiriş ve kirişleri öne ve arkaya doğru hareket ettirmek ve sola veya sağa doğru eğmek için teleskopik bir silindirden oluşuyordu.
1948’de İtalyan kardeşler Carlo ve Mario Bruneri prototip olarak tekerlekli ekskavatör geliştirdi. Altı yıl sonra, Fransız şirketi Society de Industrial Construction of Mechanical Hydraulic Appliances (SICAM) ‘nin patent ve üretim haklarını sattılar ve daha sonra Yumbo olarak bilinen S25 ekskavatörünü inşa ettiler.
1951 yılında, başka bir Fransız şirketi olan Poclain, bir hidrolik pompa ve silindir kullanan TU hidrolik ekskavatörünü üretti. Ancak, TU tam 360 derece döndürülemiyordu. Poclain 1960 yılında ilk tam döner makine olan TY45’i tanıttı.
İki farklı Armstrong hidrolik kepçesi, Gradall ekskavatörü, S25 Yumbo ekskavatörü ve Poclain TU ve TY45 ekskavatörleri, endüstride tam bir devrim için temel oluşturdu. 1950’li yıllardan başlayarak, hidrolik ekskavatörler kablo ekskavatörlerinin yerini sadece birkaç büyük madencilik ve taraklama uygulamasında değiştirmeye başladı.
Bu süre zarfında, hidrolik ekskavatör pazarına daha fazla üretici katılmıştır, çünkü kablo ile çalışan makinelerle karşılaştırıldığında üretim nispeten basit olmuştur. 1960’lar, hidrolik sistemlerin endüstride gerçekten işe yaradığı kadar güvenilir olduğunun anlaşıldığı zamanlar oldu.
1960 ve 1970’ler boyunca hidrolik ekskavatörler boyut ve kullanım alanında büyümeye devam etti ve 1970 yılında, 1950 ve 1960’lar boyunca en büyük Avrupa hidrolik ekskavatör üreticilerinden biri olan Poclain, piyasadaki en büyük hidrolik ekskavatörü EC1000’i üretti.