Araç sigortası yani bu günkü adıyla kasko sigortası İngiltere’de, General Accident Co. adlı şirket tarafından 2 Kasım 1896’dan itibaren uygulanmaya başlandı. Sir Francis Norie-Miller’ın anılarına göre, ilk gün hemen hemen hepsi aynı anda birkaç poliçe birden düzenlendi. Üçüncü şahısları da sigorta kapsamına alan ilk ülke Norveç’tir. Bu uygulama, Norveç’te 1912 yılından itibaren başlatıldı.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kentsel alanlarda arabaların kullanımı yaygınlaşmaya başladı. Arabalar daha hızlı ve nispeten daha tehlikeli olmaya başlamıştı. Ancak dünyanın herhangi bir yerinde hala zorunlu bir araba sigortası uygulaması yoktu. Bu, kazazede herhangi bir tazminat alamayacağı ve sürücülerin çoğu zaman araçlarında oluşan zararlar için önemli maliyetlerle karşı karşıya kalacakları anlamına geliyordu.
Zorunlu bir trafik sigortası ilk kez İngilterede 1930 Yol Trafiği Yasası’yla getirildi. Bu, tüm araç sahiplerinin ve araç sürücülerinin, araç kamuya açık bir yerde ve şekilde kullanıldıklarında yaralanma ya da ölüm nedeniyle üçüncü şahıslara karşı sorumlulukları nedeniyle sigortalanmasını sağladı. Almanya 1939’da benzer bir sigorta yasası çıkardı.
Kara taşıtları sigortası ya da kısaca kasko; bir aracın kaza geçirmesi, yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu oluşabilecek zararları güvence altına alan bir sigorta sözleşmesi. Trafik sigortasından farklı olarak, poliçe sahibinin kendi aracının hasarını da kısmen veya tamamen karşılar. Trafik sigortasının aksine, zorunlu değildir.
Kasko sözcüğü Türkçeye İtalyanca casco (kaza) sözcüğünden geçmiştir.
Kasko Sigortası Teminatları:
- Çarpma-çarpılma
- Yanma
- Çalınma
Kasko sigortası genel şartları izin verdiğinden, bu teminatlardan biri, ikisi veya hepsi için poliçe düzenlenebilir. Geçmişte bu üç teminat arasından bir ya da ikisini seçerek yapılan poliçeler daha yaygındı. Üç teminatı birden veren poliçelere tam kasko veya halk arasında full kasko deniyordu.
Kasko sigortası genel şartlarına göre, çarpma-çarpılma teminatına “üçüncü kişilerin kötü niyet veya muziplikle yaptıkları hareketler” de dahildir. Örneğin otomobillerin boyalarının sert bir cisimle kasten çizilmesi şeklinde gerçekleşen vandallık hasarlarına karşı koruma verilmektedir.
Zamanla artan rekabet koşulları altında üç teminatın birlikte verilmesi yaygınlaştığı ve neredeyse standart hâl aldığı gibi, Kasko poliçeleri daha başka teminatlarla da zenginleştirildi. Örneğin deprem, sel basması gibi felaket hasarları 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında pek çok sigorta şirketi tarafından standart kasko teminatlarına eklendi.