Amerikayı kim keşfetti

kolomb

Amerika’yı kim keşfetmiştir? İşte bu soruya genel olarak herkesin cevabı Kristof Kolomb olacaktır. Fakat en az 20.000 yıldır insnlar Amerika kıtasında yaşıyorlardı. Kristof Kolomb Amerikaya geldiği zaman burada yüzlerce küçük ulus ve birkaç bölgesel imparatorluğun yaşadığını gördü. Hatta Kolomb Avrupadan Amerikaya doğru yelken açmadan yaklaşık 500 yıl önce Norveçli denizci Leif Erikson’un Amerikaya ulaştığı biliniyor. Arkeologlar doğu Kanada’da, muhtemelen Erikson tarafından oluşturulan, geçmişi 11. yüzyıla kadar uzanan bir Norveçli yerleşimini keşfettiler. Bu yerleşimin, Avrupalıların Amerika’ya göç etmesinin öncülüğünü yaptığını düşündüren, tartışmalı olsa da, güvenilir, inandırıcı teoriler bulunmaktadır.

Christopher Columbus

Christopher Columbus ‘un amacı Amerika’yı keşfetmekten çok para kazanmaktı. Kayıtlı tarihe göre Amerika’nın küçük bir bölümünü başarıyla fetheden köle ve eşyaların taşınması için bir ticaret yolu kuran ilk Avrupalı oldu.

Christopher Columbus, 1451’de İtalya’da Cenova’da orta sınıf bir yün dokumacısı olan Domenico Colombo ve Susanna Fontanarossa’nın oğlu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu hakkında çok az şey bilinmesine rağmen, bir yetişkin olarak birkaç dilde konuşabilen ve klasik edebiyat hakkında önemli bilgiye sahip olduğu için eğitimli olduğu bilinmektedir. Kolomb ilk kez 14 yaşındayken denize açıldı. 1470’lerde onu, Ege Denizi, Kuzey Avrupa ve muhtemelen İzlanda’ya götüren çeşitli ticaret gezilerine başladı. 1479’da Lizbon’da yaşayan bir harita yapımcısı olan kardeşi Bartolomeo ile bir araya geldi. Daha sonra Filipa Moniz Perestrello ile evlendi ve 1480’de oğlu Diego doğdu.

Columbus’un karısı Filipa’nın öldüğü 1485 yılına kadar Lizbon’da kaldı. Columbus ve Diego, yeni ticaret yollarını keşfetmek için hibe veren İspanya’ya taşındılar. Amacı Uzakdoğu’ya ulaşmak ve Asya’dan Batıya ticaret yolları kurarak para kazanmaktı. Columbus planlarını Portekiz ve İspanyol krallarına anlattı, ancak her seferinde reddedildi. Sonunda, 1492’de Morolar İspanyadan kovulduktan sonra Kral Ferdinand ve Kraliçe İsabella Kolombun isteklerini yeniden değerlendirdi. Columbus, Asya’dan altın, baharat ve ipek getirip Asya’da Hıristiyanlığı yayma sözü verdi ve Çin’i keşfetti. Ardından denizlerin amirali ve keşfedilen arazilerin valisi olmak istedi.

Kolomb’un İlk Seferi

İspanyol monarşilerden önemli finansman aldıktan sonra Columbus, Pinta, Nina ve Santa Maria adlarındaki 3 gemi ve 104 adamla 3 Ağustos 1492’de Palos limanından yelken açtı. Gemiler, Kanarya Adaları’nda küçük çaplı onarımlar yapmak için kısa bir mola verdikten sonra Atlantik’ten geçtiler. Bu yolculuk Columbus’un beklediğinden çok daha uzun beş hafta sürdü.  Sonunda, 12 Ekim 1492’de saat 2’de Rodrigo de Triana, günümüz Bahamalar Bölgesi’ndeki araziyi gördü. Columbus araziye ulaştığında, bunun San Salvador adında bir Asya adası olduğuna inanıyordu. Doğu Hindistan’a ulaştığını zannetti. Bu yanlışlık günümüze kadar bu bölgenin “Batı Hindistan” ve Amerikan kızılderilerinin “Indians” olarak isimlendirilmesi bu nedenledir.

Zenginlik bulamadığı için Columbus, Çin’i aramak için tekrar denize açıldı. Küba ve Hispaniola’ya ulaştı. Bu süre zarfında, mürettebatın birçoğu hastalık, açlıktan ve susuzluktan öldü.

21 Kasım 1492’de Pinta gemisi keşiflere tek başına devam etmek üzere gruptan ayrıldı. Hispaniola sahilinde Santa Maria gemisinin karaya oturması sonucu bir kaza yaptı. Nina gemisinde imkanlar kısıtlı olduğu için geride 40 adamını Navidad’da bırakmak zorunda kaldı. Kısa süre sonra, Columbus 15 Mart 1493’te İspanya’ya dönerek ilk seyrini tamamladı.

Kolomb’un İkinci Seferi

Yeni yerler keşfederek geri dönme başarısından sonra Columbus 23 Eylül 1493’te 17 gemi ve 1.200 adam ile batıya doğru tekrar sefere çıktı. Bu yolculuğun amacı, İspanya adına sömürgeler kurmak, Navidad’da bıraktığı 40 kişilik mürettebatı kontrol etmek ve halen Uzakdoğu olduğunu düşündüğü yerlerde servet arayışına devam etmekti.

3 Kasım’da  Columbus Dominika, Guadeloupe ve Jamaika adlı üç ada daha buldu. Ama hâlâ zenginlik bulamamıştı. Navidad kalesinin yok edildiğini ve mürettebatının yerli halka kötü muamele ettikleri için öldürdüklerini öğrendikten sonra Hispaniola’ya geçti. Santo Domingo’nun kolonisini kurdu ve 1495’deki bir savaştan sonra Hispaniola adasının tamamını fethetti. Daha sonra Mart 1496’da İspanya’ya yelken açtı ve 31 Temmuz’da Cadiz’e geldi.

Kolomb’un Üçüncü Seferi

Columbus’un üçüncü seyahati 30 Mayıs 1498’de başladı ve önceki iki yola göre daha güneydeki bir rotayi izledi.

Hâlâ Çin’i arıyordu ama Trinidad ve Tobago, Grenada ve Margarita’yı 31 Temmuz’da buldu. Aynı zamanda Güney Amerika anakarasına ulaştı. 31 Ağustos’ta Hispaniola’ya geri döndü ve Santo Domingo kolonisini karmakarışık bir ortamda buldu. 1500 yılında yaşanan sorunların araştırılması için bir hükümet temsilcisi gönderildikten sonra Columbus tutuklandı ve Ekim ayında İspanya’ya gönderildi.  Yerli halka kötü muamele etme suçlamalarından yargılandı ama kendisini başarıyla savunmayı başardı.

Hispaniola bölgesinde kurulan bu koloni Avrupa barbarlığını orada da göstererek, 1492’de 250.000 olan yerli nüfûsu 1508’de 60.000 ve 1560’da 500’ün altına düşürdü.

Kolomb’un Dördüncü Seferi

Columbus’un son seyahati 9 Mayıs 1502’de başladı ve haziran ayında Hispaniola’ya geldi. Oraya vardığında koloniye girmesi yasaklanmıştı. Denizde demirli olarak yaklaşık bir ay bekledi. 4 Temmuz’da tekrar yelken açtı ve sonra Orta Amerika’ya ulaştı. Ocak 1503’te Panama’ya vardı ve az miktarda altın buldu ancak oralarda yaşayanlar tarafından bölgeden çıkarıldı.

Hindistan’a daha kısa bir yol bulmak için Orta Amerika sâhillerini baştan aşağı dolaşan Kolomb, Panama’dan Pasifik Okyanusu’nu keşfedemedi. Bu tarihten bir kaç yıl sonra Vasco Nunez de Balboo tarafından keşfedildi.

Gemilerindeki sorunlar nedeniyle Jamaika’da bir yıl bekleyen Columbus, 7 Kasım 1504’te İspanya’ya doğru yola çıktı.

26 Kasım 1504’te Kraliçe Isabella öldükten sonra Columbus, Hispaniola valiliğini tekrar kazanmak için bir yıl uğraştı. 1505’te kral vali olması için yazılı başvuru yapmasını istedi, ancak Kolomb hiçbir şey yapmadı. Bir yıl sonra Columbus hastalandı ve 20 Mayıs 1506’da öldü.

Kolomb’un Coğrafya konusundaki en büyük katkısı, bu yeni toprakları keşfeden ve yerleşen ilk ülke olması nedeniyle, yeni dünya fikrinin orataya çıkmasını sağladı. Kolomb Amerika kıtasını keşfetmiş fakat keşfettiği yerin yeni bir kıta olduğunu anlayamamıştır.

Amerigo Vespucci

İtalyan kaşif  Amerigo Vespucci, (Ameriko Vespuçi) buraya yaptığı seferlerde yeni bir kıta olduğunu anlamış ve “Yeni Dünya” ismini vermiştir. 1507’de Alman coğrafyacılar bu kıtaya Amerika ismini vermişlerdir.

Amerika Dünya’nın ikinci büyük kıtasıdır. Kuzey ve güney kutuplar arasında yer alan, doğusunda Atlas Okyanusu, batısında Büyük Okyanus,  kuzeyinde Kuzey Buz denizi bulunan kara parçasıdır. Kuzeyden güneye olan uzunluğu 16.000 kilometre olup, yüzölçümü ise 42.000.000  kilometrekaredir.

Paylaşın Bilgi Çoğalsın