İnsanoğlu tarihi akış içinde, zamanla biriken bilgiler sayesinde hemen her şeyi inceleme ve araştırma mevzuu yapmış, dillerin sırrını çözmeye çalışmış ve böylece yeni bir bilim dalı ortaya çıkarmıştır. Dillerin incelenmesi, Eski Yunan ve Hintlilerden başlayarak dillerin bağlı olduğu kâideler tespit edilmeye çalışılmış ve bu kuralların ortaya çıkardığı bilgiye de “gramer bilgisi” denmiştir. Dilbilgisi birkaç türlü tanımlanabilir. Her şeyden önce, bir dilin işleyiş ve düzecini gösteren bir incelemedir.
Ama aynı zamanda, dil kullanımını çeşitli kurallara bağlayan, doğru konuşma ve doğru yazma kurallarını gösteren buyurucu bir bütündür. Her iki anlamda da dilbilgisi, bir dildeki ses, biçim ve sözdizim ilişkilerini inceler. Buna paralel olarak her dilin kelime hazînesi toplanmış netîcede sözlükler ortaya çıkmıştır. Gramer sâyesinde dillerin doğru okunup yazılması gerçekleşmiş, düşünce ve duygular bu şekilde kontrol altına alınmıştır.
Dilbilgisi çok eski ilimlerdendir. İlk dilbilgisi çalışmalarının Hintliler tarafından yapıldığı sanılmaktadır. En eski gramercilerin Hintliler olduğu bilinir. İ.Ö. IV. yy’da Hintli Panini, sanskritçenin dilbilgisini yazmıştır. Grekçeden, Lâtinceye, oradan diğer dillere yayılmıştır. Batı dünyasında ise, dilbilgisi Aristoteles tarafından kuruldu denebilir. Ama onun bu yöndeki çalışmalarında daha çok mantık egemendir. Daha sonra Romalılar da dilbilgisiyle ilgilendiler, ama Yunanlıların dilbilgisi çalışmalarını ve öğretilerini sistemli biçimde latinceye uygulamaktan öteye gidemediler.
M.Ö. 1. asırda batıda dilbilgisinin kurucusu Aristotales kabûl edilir. Aristo, grameri, mantığın aynası hâline getirmiştir. Dionysois M.Ö. 1. asırda Dilbilgisi Sanatı adıyla ilk dilbilgisi kitabını yazmıştır. M.S. 4. asırda Romalı Donatus’un yazdığı dilbilgisi kitabı, batıda yıllarca okutulmuştur. Bunların dışında İskenderiye dil mektebinin gramer ve lugat konularında mühim yer tuttuğu görülür.
İslâmî devirde görülen dilbilgisi çalışmaları daha çok bu mektebi taklit etmiştir. Emevîler devrinden îtibâren İslâm âleminde pekçok gramer ve lugat yazılmıştır.
Batı dillerinin dilbilgisi kitapları Rönesans döneminde hazırlandı.
Türkçe’nin ilk dilbilgisi ise, Kâşgarlı Mahmut tarafından XI. yy’da yazılan ve bugün elimizde olmayan yapıtıdır: Kitab-ı Cevahir-ün Nahv fi Lügat-it-Türk (Türk Dilinin Nahiv Cevherleri Kitabı).
Dilbilgileri, konu, amaç ve yöntemlerine göre çeşitli adlar alabilir. Bunlar arasında genel dilbilgisi, karşılaştırmalı dilbilgisi, tarihsel dilbilgisi, betimleyici dilbilgisi, vb. sayılabilir.