Aspirini kim buldu

Aspirin

Aspirin, Asetilsalisilik asit (ASA) olarak da bilinen aspirin, ağrı, ateş ve iltihap tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Kullanıldığı spesifik enflamatuvar durumlar arasında Kawasaki hastalığı, perikardit ve romatizmal ateş bulunur. Kalp krizinden kısa bir süre sonra verilen aspirin ölüm riskini azaltır. Aspirin, yüksek risk altındaki insanlarda kalp krizi, inme ve kan pıhtılarını önlemeye yardımcı olmak için uzun vadede kullanılır.

Aspirinin kimyasal adı olan “asetilsalisilik asit”, ilk kez 1853 yılında Alsaslı kimyacı Charles Frédéric Gerhardt tarafından sentetik olarak elde edilmişti. Asetilsalisilik asitin tıbbi özellikleri ise 1895’da Heinrich Dresser tarafından keşfedildi.

1897 yılında ise Bayer firmasından Dr. Felix Hoffman, bu maddeyi tedavi amacıyla ağızdan alınabilecek kadar katışıksız bir biçimde üretmeyi başardı, Önceleri, yalnızca Almanya’da reçete karşılığında satılıyordu. 1915 yılından itibaren Bayer tarafından 20’lık paketler halinde tablet olarak piyasaya sürüldü.

Günümüzde, reçetesiz satılan aspirinin her türlü ağrıya karşı kullanımı halk arasında çok yaygındır. Küçük rahatsızlıkların tedavisinde oldukça sık bir biçimde tüketilen Aspirin, ilk kez 1899 yılı Mayıs ayında, Almanya’nın Leverkusen kentinde, Bayer AG firması tarafından toz halinde piyasaya sürüldü. Bayer, ilacın adını Aspirin olarak vermiş ve onu dünya çapında satmaya başlamıştır.

Salisilik asit, bir cins söğüt ağacının bitki özünde, keklik üzümü yağında, keçisakalı bitkisinin (Spiraea ulmaria) çiçeklerinde tabii halde bulunur. Salisilik asidin asetil türevine (kimyasal olarak formülüne asetil kökü getirilmiş olanına) aspirin denildi.

Aspirin, her yıl yaklaşık 40.000 ton (50 ila 120 milyar hap) tüketimin olduğu küresel olarak en yaygın kullanılan ilaçlardan biridir. Bir sağlık sisteminde ihtiyaç duyulan en etkin ve güvenli ilaçlar kategorisinde ve Dünya Sağlık Örgütü Temel İlaç Listesinde yer almaktadır.

Aspirin, ibuprofen veya naproksen allerjisi olan, salisilat intoleransı olan veya NSAİİ’lere daha genel bir ilaç intoleransı olan kişiler tarafından alınmamalı ve astımlılarda dikkatli olunmalıdır. Üreticiler, mide astarına olan etkisi nedeniyle, peptik ülser, hafif diyabet veya gastrit hastalarına aspirin kullanmadan önce doktora başvurmalarını önerir. Bu koşullardan hiçbiri olmasa bile, aspirin alkol veya varfarin ile alındığında mide kanaması riski hala artmaktadır.

Paylaşın Bilgi Çoğalsın