Karışık bölüm, geçit, yollardan meydana gelen, çıkışına ulaşılması oldukça zor olan bina, oda, bulmaca ve benzeri düzenlemeler. Labirentlerin ortaya çıkışı, hazine gibi gizli, kıymetli şeyleri elde etmek isteyenlerin korkutulması, caydırılması gayesine dayandırılmaktadır. Bu yüzden tarih, birçok labirente, labirent efsanelerine şahit olmuştur.
Bunların en çok bilineni, Girit’tekine aittir. Efsaneye göre; Girit’te yaşayan Minotur adlı
ejderha, her sene Atinalılardan on dört genç almaktadır. Günün birinde soylu bir ailenin çocuğu
Theseus da bunların arasına düşer. Ancak, ejderhanın kendilerini hapsettiği dolambaçlı binadan, yol
bularak kurtulurlar, Atina’ya dönünce mükafatlandırılarak kral ilan edilir. Efsaneye konu olan bölgede
yapılan kazılar, böyle bir yapıyı ortaya çıkarmıştır.
En eski ve en büyük labirent
Mısır’da M.Ö. 5. asırda inşa edilmiş olan, Heredotus piramitidir. Bu bina altısı kuzeye, altısı güneye giden, çıkmaz on iki koridor; krala ait lahitle çeşitli eşyaların bulunduğu 1500 gizli bölüm ve bu bölümlerin açılmasını temin eden şekil ve mekanizmalardan müteşekkildir. Bu şekilde yapılara Güney, Orta, Amerika’da Maya ve İnka medeniyetlerinde de rastlanmıştır. Limni labirenti, M.S. 23-79 seneleri arasında Limni (Lemnos) Adasında Mısır’dakinin küçük bir örneği olarak yapılmıştır. İtalya’da M.Ö. 6. asırda Etrüsk Kralı Lars Porsena için yapılmış labirent-mezar ise, ancak M.S. 127 senesinde, Marcus Trentius Varro tarafından bulunabilmiştir.
Diğer bir çeşit labirent de Ortaçağ kiliselerinde görülen, duvarlarda, yollardaki çizgi, işaretlerle açılan
gizli bölme ve geçitlerdir. İngiltere’de ise Kral Üçüncü William zamanında, bahçelerde, bitkiler ve bilhassa sık ağaçlarla labirent yapma moda olmuştu.
Psikolojide, mekan labirentleri denen, bir seri koridorlardan meydana gelen ve deney canlısının
öğrenme kabiliyetini incelemeyi gaye edinen veya kapılardan müteşekkil, öğrenme süresini
hesaplayan, zaman ve zeka ölçüm testlerine de labirent denmektedir