Ekmeği kim buldu

ekmek

Ekmek, binlerce yıldır insanoğlunun temel gıdası olma özelliğini korumaktadır. Günümüzden 9 bin yıl önce, Mezopotamya’da ilkel tahıl ürünlerinin tarımı yapılıyordu. Hemen hemen aynı dönemde de Amerika kıtasında, California yöresinde yaşayan yerliler de, ekmeklik un elde edebilmek için bazı ürünleri ekip biçiyorlardı.

Dilimlenmiş ekmeğin modern versiyonu oldukça yeni bir buluş olmasına rağmen (Wonder Bread şirketi, 1930’da ilk dilimlenmiş somun ekmek pazarlamaya başladı), ekmek, geçmişi 22.000 yıldan fazla olan çok eski bir gıdadır.

İlk Ekmek

Bilim adamları 2004 yılında, günümüz İsrail topraklarında bulunan Ohalo II adındaki bir kazı alanında,  22.000 yıllık arpa tanelerinin öğütme taşında öğütüldüğünü bulmuşlardır. Bu insanların tahıl işlediğinin en eski kanıtlarıdır.

Ekmek yapmak için ilk bitkiler, Natufyalılar tarafından hasat edildi. Natufyalılar Mezolitik avcı-toplayıcı bir gruptu ve yaklaşık 12.500 yıl önce Ortadoğu’da Ürdün Nehri Vadisi bölgesinde yaşadılar. Natufyalıların gıda tedarikinin tüm yönlerini kontrol eden çiftçi olma yolundaki ilk insanlar olduğu düşünülüyor. Natufyalılar arpa öğütmek için bir altyapıya kurmuşlar ve daha sonra ekmek haline getirmişlerdir. Yapılan araştırmalar neticesinde en eski tarım temelli toplumu olarak nitelenen Natufyalılar’ın, tahılları kaba bir un haline getirdikleri ve ateşin közleri üzerinde doğrudan pişirdikleri küçük, pide benzeri, mayasız bir somun ekmeği yaptıkları anlaşıldı.

Gelecek birkaç bin yıl boyunca, tarım ve tahıl ekimi, Orta Doğu ve güneybatı Asya’ya, Nil Vadisi, Mezopotamya ve İndus Vadisi’nin doğusundaki diğer avcı-toplayıcı halklarla ticaret yoluyla yayıldı.

İlk Mayalı Ekmek

Maya ile yapılan ilk bilinen mayalanmış ekmek, yaklaşık M.Ö. 1000 yılında Mısır’a kadar uzanmaktadır.

Önceleri tahıl iki düz taş parçası arasında ezilerek un haline getiriliyordu. Bu un, suyla karıştırıldıktan sonra açık havada yakılan ateşler üzerine yerleştirilen kızgın taşların üzerinde pişirilerek ekmek haline dönüştürülüyordu. Un elde etmek için buğday, arpa, çavdar, mısır ve darıdan yararlanılıyordu. M.Ö. 3500 yıllarında Mısır’da Tep şehrinde ekmek yapıldığı tesbit edilmiştir. Eski Mısırlılardan kalma duvar resimlerinde, taşların arasında tahıl ezerek un elde etmeye çalışan kadınları canlandıran tablolar da vardır. O dönemin ekmekleri, oldukça sertti. Ancak, yassı somunların askeri kamplara ya da av bölgelerine taşınması da, oldukça kolaydı. Günümüze kadar kalabilen ilk ekmek örnekleri, Hindistan’da bulunan çapati ile îskoçya’ nın yulaf ekmeğidir. Yukarıda bahsettiğimiz ekmek türlerinin hiçbirisinde, maya kullanılmadığından, hepsi de basık ve sertti. Mayanın bulunuşu bir rastlantı sonucu oldu.

Ayrıca İsviçre’nin göller yöresinde yaşayan kavimlerin ekmek yapıp kullandıkları, yine târihî kazılarda elde edilen araçlardan anlaşılmıştır. Diğer taraftan İncil’de, hamurlu ve hamursuz ekmekten bahsolması, ekmeğin târihinin çok eskiye dayandığının belgesidir.

M.Ö. 2000 yılında, Mısırlı bir fırıncı, hazırladığı ekmek hamurlarını güneşin altında unuttu. Bu arada hamur mayalanmıştı. Fırıncı, unuttuğu hamurlan anımsayıp onları fırına koyunca, pişen ekmeklerin kabardığını gördü. Aynı dönemde Mısırlılar, kubbe şeklinde kapalı fırınları yapmayı da başardılar. Bu tür fırınlar içinde, ısı, ekmeğin her tarafından eşit şekilde geçiyor ve böylece daha lezzetli ve kontrollü bir pişirim sağlanıyordu. M.Ö. 1. yy’da Yunanlılar, su değirmenini buldular.

M.S. 700 yılında da Araplar, yeldeğirmenini yaptılar. Beyaz undan yapılmış ekmek ise, Avrupa’da un elde etmenin güçlüğü nedeniyle, geniş halk kitlelerinin ulaşamayacağı bir lükstü. 1880 yılında İsviçre’de ilk başarılı değirmen yapıldı. Bu değirmen, unun rengini karartan kepekleri de eliyordu ve has undan ekmek yapımı yaygınlaştı.

Günümüzde ise ekmekler, fırınlarda da üretilmekle birlikte, genellikle fabrikalarda pişirilmekte ve içlerine vitamin gibi bazı katkı maddeleri de eklenmektedir.

Paylaşın Bilgi Çoğalsın