Motorlu araçların muhafaza edilmesi amacıyla yapılan ilk garaj, 1899 yılında, Dr. W. W. Barrett tarafından İngiltere’nin Southport kentinde yaptırıldı. Dr. Barrett’in garajı, evinin hemen yanı başındaydı ve bir ara kapıyla iki arabasının bulunduğu garaja kolayca geçilebiliyordu.
1898 model Daimler ve yine 1898 model Knitley Victoria marka iki arabası olan Dr. Barrett, İngiltere’nin iki arabalı ilk kişisiydi. Aynı zamanda arabaları kaldırmak için ilk pratik krikoyu icat ederek tarihe geçti. 1899 yılının Aralık ayında, F. Jazkson, müşterilerinin gereksinimlerini karşılamak üzere Oxford Caddesi’ndeki Soho Pazarı’nda ahşap bir garaj inşa ettirdi.
1902’de İngilizce’ye giren garaj kelimesi, sığınma anlamına gelen Fransız garer kelimesinden gelmektedir.
Bir konut garajı, evin bir parçası olan, bir müştemilat veya kulübedir. Aracı veya araçları depolamak için dört duvarla çevrili, çatısı olan bir yapıdır. Konut garajlarında tipik olarak bir veya iki araba için yer bulunmakta nadiren üç araba sığacak garajlarda bulunmaktadır. Garajın tipik olarak eve bağlantı kapısı vardır. Garajların normalde, bir aracın giriş ve çıkışını sağlayacak kadar yükseltilebilecek geniş bir kapısı vardır ve aracın emniyet altına alınması için kapatılabiliyor olması gerekmektedir. Aracı kötü hava koşullarına karşı korur, eğer bir kilitli bir kapısı varsa hırsızlık veya vandalizmden korur.
Bazı garajlarda, uzaktan kumanda ile garaj kapısı otomatik olarak açılır veya kapatılabilir. Arabalarla birlikte bisiklet veya çim biçme makinesi gibi eşyaların depolanması için yeterli alan bulunur. Bazı durumlarda, bir atölye kurmak için yeterli alan bile olabilir. Bir eve bağlı garajlar, evle aynı dış malzemelerle ve çatılarla inşa edilebilir. Evine bağlı olmayan garajlar, evden farklı bir inşaat tarzı kullanabilir. Bazı yerlerde bu terim normal olarak “carport” ile eşanlamlı olarak kullanılmaktadır, ancak bu terim normal olarak, çatılı iken tamamen kapalı olmadığı bir yapı tanımlamaktadır.