Ateşi kim buldu

Ateş

Ateş halihazırda dünya üzerinde zaten bulunmaktaydı. Yıldırım düşmeleri, aşırı sıcak havanın kuru otları tutuşturması veya yanardağlardan çıkan lavların sebep olduğu yangınlar dünya üzerinde insandan önce bile vardı. Fakat insanlar ateşi nasıl kontrol edebileceklerini veya nasıl ateş yakacaklarını bilmiyorlardı. İlk insanların ateşi kontrol etmeyi yani ateş yakmayı bulmaları, insan evriminin kültürel yönü açısından bir dönüm noktasıydı. Ateş, sıcaklık, koruma ve yiyecek pişirmede temel bir yöntem ve araç oldu. Bu kültürel ilerleme, insanların coğrafi dağılımını, kültürel yenilikleri, beslenme ve davranış değişikliklerine yol açtı. Buna ek olarak, ateş yakmak insanları gecenin karanlığından ve soğuktan korunmalarını sağladı.

Ateş kim keşfetti

İlk insanlardan olan Homo erektusun 0.2 ila 1.7 milyon yıl önce ateş yakmayı bulduğuna dair kesin kanıtlar buunmaktadır. Yaklaşık 400.000 yıl önce, Homo Erectus’un ateşin kontrollü kullanımına başladığına dair yaygın bir bilimsel inanış vardır. Anatomik olarak modern insanlar tarafından ateşin yaygın olarak kontrol altına alındığına dair kanıt yaklaşık 125.000 yıl öncesine dayanıyor.

Alt Paleolitik dönemde ateşin kontrollü olarak kullanıldığına dair kanıtların çoğu belirsizdir. Son bulgular, bilinen en eski kontrollü ateş kullanımının Güney Afrika’daki Wonderwerk Cave’de 1.0 Mya’da gerçekleştiğini desteklemektedir.

Güney Afrika’nın Northern Cape eyaletindeki Wonderwerk Cave kazı alanından elde edilen bulgular, ateşin kontrollü kullanımı için en erken, en kesin kanıtı sağlamıştır. Hasarsız tortular, mikromorfolojik analiz ve Fourier Dönüşümü Kızılötesi Mikroçeşitçizim (mFTIR) kullanılarak analiz edilmiştir. Baringo Gölü yakınlarındaki Chesowanja, Kenya’daki Koobi Fora ve Olorgesailie gibi Doğu Afrika bölgelerinde, ateşin ilk insanlar tarafından kontrol edildiğine dair kanıtlar ortaya çıkmıştır. Kenya Olorgesailie’deki bir bölgede ateş yakmak için kullanılabilecek bir “ocak” bulunmuştur.

Orta Awash Nehri Vadisi’nde, 200 ° C (400 ° F) sıcaklıklarla oluşturulmuş kırmızımsı killerin koni şekilli çöküntüleri bulundu. Bu özelliklerin, erken hominitlerin yerleşim yerlerinde ağaç kütükleri yaktığını göstermektedir.

Ateşin keşfi, erken hominidler için geniş bir kullanım alanı oluşturdu. Sıcaklık kaynağı olarak kullanılan ateş daha soğuk ortamlarda hayatta kalmalarını sağladı. Tropik ve subtropikal iklimlerden soğuk kışları içeren ılıman iklim bölgelerine doğru coğrafi genişleme oluşmaya başladı. Ateşin kullanımı, yırtıcı hayvanlardan korunmak için bir araç olarak geceleri hominidlere yardım etmeye devam etti. Hominidlerin ağaçlarda uyumak yerine yeryüzünde ve mağaralarda uyumasını sağladı. Ateş, onların yeryüzünde daha fazla zaman geçirmelerine yol açtı. İnsan etkinliği için böyle bir kabiliyetin giderek gerekli hale gelmesiyle birlikte iki ayaklıların evrimine katkıda bulundu.

Ateşin, pişirmede uygulanmayla birlikte, hominidlerin yiyecek elde etme ve tüketme şekillerinde büyük değişikliklere yol açtı. Ateş, Hominid et tüketiminde ve kalori alımında belirgin bir artışa neden oldu. Yemek pişirmeye ek olarak, hominidler, etin ateşle kurutulabileceğini keşfetti; bu avcılık yapmakta zorlandığı zamanlar için besinleri saklamalarını ve korumalarını sağlandı.

Ateş, avlanmak ve et kesmek için kullanılacak araçlar oluşturmak için bile kullanıldı. Hominitler, orman yangınları başlatarak, avın kolaylaştırılmanı sağladı. Erken hominidler ateşi nasıl kullanacağını anlamaya başladığında, böylesine faydalı bir beceri bir sosyal güç kaynağı haline geldi. Bu yeteneği öğrenenler, üstün oldukları ve başkalarının çevrelerinde gruplar oluşturmalarına ve onlara daha yüksek toplumsal konum vermelerine neden oldu. Bu, insan dilinin gelişimine neden olabilecek toplumların oluşumunu ve etkileşim ve konuşmayı arttırmayı teşvik etti. Ateş ataerkil toplum oluşumunun bir parçası haline geldi, çünkü erkekler avlanırken kadınlar yemek pişirecekti.

Ateşin keşfedilmesi, ilk hominidlere sayısız fayda sağlamıştır. Ateşle, kendilerini korumayı ve tamamen yeni bir avlanma şekli bulmayı başardılar. Mağaralarda ateş kanıtlarının bulunması, kendilerini sıcak tutmak için kullandıklarını gösteriyordu. Soğuk havadan korunmanın yanı sıra, erken hominitler avlamak için otları yakıyorlardı. Kanıtlar, erken hominidlerin hayvanları ateşle tuzağa düşürdüklerini ve eti pişirmeyi başarabildiklerini gösteriyor. Pişmiş et, sağlık için büyük bir adımdı. İlk hominidler artık çiğ et tüketmiyor ve çeşitli bakterilere maruz kalmıyorlardı.

Yaklaşık 164.000 yıl öncesine dayanan daha yeni kanıtlar, Güney Afrika’da yaşayan ilk insanların, aletler yapmak ve hayatlarını iyileştirmek için kullandığı malzemelerin mekanik özelliklerini değiştirmek için ateşi kullandığını göstermektedir. Araştırmacılar, ilk insanın Silcrete adı verilen ince taneli bir kayaya ısıl işlem yöntemi uyguladığını gösteren kanıtlar buldular. İşlemden geçirildikten sonra, ısıtılmış kayalara şekil verilmiştir. Hilal şeklindeki bıçakla veya ok uçları bu kayadan yapılmıştır.

Ateş sanatın yaratılmasında kullanıldı. Bilim adamları, Avrupa’da Venüs figürinleri olarak adlandırılan birkaç küçük, 1 ila 10 inçlik heykeller buldular. Bu heykeller Paleolitik Dönem’e kadar uzanır ve hepsi çıplak, eğrisel kadınları tasvir eder. Bu figürlerin birçoğu ateşle işlenmiş taştan ve kilden yapılmıştır. Bunlar seramiklerin en eski örneklerinden bazılarıdır. Ateş genellikle çanak çömlek yapmak için kullanıldı. Çanak çömleklerin gelişinin yaklaşık 10,000 yıl önce tarımla başladığı düşünülse de, Çin’deki bilim adamları Xianrendong Mağarasında M.Ö. 18.000 yıllarına tarihlenen seramik parçaları keşfettiler. Ancak, M.Ö. 8000’de başlayan Neolitik Çağ döneminde, seramiklerin oluşturulması ve kullanılması çok daha yaygınlaştı. Bu öğeler çoğunlukla basit doğrusal tasarımlar ve geometrik şekiller kullanılarak oyuldu ve boyandı.

Paylaşın Bilgi Çoğalsın