Merkürü kim buldu

Merkürü kim keşfetti. XVI. yüzyılda yaşamış Polonyalı gökbilimci Kopernik’in ölüm yatağında, Merkür gezegenini hiç görmemiş oluşuna çok yandığı söylenir. Güneş ve çevresindeki gezegenler üstüne yaptığı uzun incelemelere karşılık, Kopernik’in Merkür’ü görme fırsatını bulamadığı doğru olabilir. Güneşin parlaklığı yüzünden zamanın büyük bölümünde görülemez olan Merkür, tüm gezegenlerin en güç gözlenebilenidir.

Merkür’le ilgili kayda geçmiş gözlemlerin en eskileri M.Ö. 246 yılında yapılmıştır. Aslında bu yıldız, teleskobun bulunmasından yüzyıllarca önce Mısırlılar, Romalılar ve Yunanlılar tarafından görülmüş ve incelenmiştir. Yörüngesi güneşe dünyanınkinden çok daha yakın olduğundan, Merkür, gündoğumu yada günbatımında çok kısa bir süre için görülebilir. Bu alaca karanlıktaki görünme dönemleri, eski yıldız gözlemcilerinin güneşe yakın dönen iki yıldız bulunduğuna inanmalarına yolaçmıştır.

Merkür, yalnızca güneş ufkun hemen aşağısındayken çıplak gözle görülebilir. Güneşin ufka ulaşmasına daha çok varsa, Merkür de çok aşağıdadır ve bir sis yada pus tabakası, görülmesini engeller. Öte yandan, batan güneş ufkun yeterince aşağısında değilse, yada sabah doğarken gerektiğinden yükseğe çıkmışsa, güçlü ışığı, ona göre çok daha güçsüz olan Merkür üstündeki yansımayı görünmez kılar. Dolayısıyle, Merkür’ü görebilmek, doğru zamanda, doğru yerde olabilmeyi ve uygun atmosfer koşullarını gerektirir.
Güneşin parlaklığı tarafından gizlenmediği ve yörüngesinin güneşten en uzak olduğu zamanlarda Merkür, 1,2’lik bir güçle parlar bu Akyıldız’ınkine eşit bir aydınlatma gücüdür. Sözkonusu elverişli zamanlarda Merkür akşam yada sabah yıldızı olarak görünür; küçüklüğü ve ufuk üstündeki yüksekliğinin azlığı nedeniyle, çoğunlukla, yıldızımsı bir parıltı yayar.

Merkür, birçok yönden öteki gezegenlerden değişik bir gezegendir. Gezegenler içinde en küçük olanıdır ve yaklaşık 4 800 km’lik çapı ayın çapından pek büyük değildir. Tersine, Chicago Üniversitesi Yerkes gözlemevinde gökbilimci olarak çalışan Amerikalı bilimadamı Edward Emerson Barnard’ın betimlediği gibi, küçüklüğü ve üstündeki belli belirsiz izler, Merkür’le Ay arasında birtakım benzerliklere yolaçar. Merkür, tüm gezegenlerin güneşe en yakın, kütlesi en az ve yoğunluğu en yüksek olanıdır. Plüto’yu ayrı tutarsak, gene tüm gezegenler içinde yörüngesinin elips biçimi en belirgin olan (dışmerkezlilik: 0,2) ve yörüngesi gezegenlerin yörüngelerinin oluşturduğu ortalama düzleme en eğik olan (7°) gezegendir.

Paylaşın Bilgi Çoğalsın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir