Zigguratı kim buldu

ziggurat

Zigurrat, Mezopotamya topluluklarınca yapılan, genellikle kare kesitli, tabandan tepeye doğru basamak biçiminde yapılmış üstçü açık kule biçiminde tapınak. IÖ 2200-500 arasında hemen hemen tüm Mezopotamya kentlerinde bu tapınaklardan yapılmıştır. Kazılar sonunda aç ığa çıkarılan 30 kadar ziggurat: vardır. Görkemli bir biçimde yapılışlarının başlıca nedeni, dağlık bölgelerden Mezopotamya’ya inmiş olan toplulukların düşüncelerinde tanrılara yaraşır yer dağlar gibi yüksekliklerdir. Nitekim! ziggurat sözcüğü Sümerce-de “dağdaki ev” anlamına gelirken, Asurcada da “yükseğe yapmak” anlamını taşır. Bu nedenle ziggurat bir bakıma bir dağ taklididir.

Zigguratların ana duvarları güneşte kurutulmuş kerpiçten yapılır ve üzerleru tuğla ile kaplanırdı. Birbirlerine merdivenler ve rampalarla bağlanan katların yukarıya doğru küçülerek oluşturduğu tepesi, kesik piramit biçimindedir. En yüksekteki katta zigguratın adandığı tanrıya ait bir ya da birkaç bölüm yer alır.

Günümüze ulaşan zigguratların büyük çoğunluğu gerek doğa koşulları, gerekse yapıldıkları malzemenin dayanıksızlığı nedeniyle büyük oranda yıkıktırlar. En eski tarihli olamakla birlikte en iyi korunmuy ziggurat, İÖ 3.binyılı başlarına tarihlene Ur zigguratıdır. Öteki örnekler arasında ise Uruk, Eridu ve Nippur’daki zigguratlar sayılabilir. Bu zıgguratlar kare planlıyken oval lanlı olan örnekler de vardır; Uqair ve Khafaje örnekleri gibi. Daha geç dönemlere tarihlenen ziggurat örnekleri de şöyle sıralanabilir: Khorsabad (İÖ 8.yy), çok iyi durumda olan Elam zigguratı Çoğa Zanbil (İÖ 13.yy).

Zigguratlar eski Mezopotamya’da Sümerlerde, Babillerde ve Asurlarda bir çeşit tapınaktır En eski ziggurat örnekleri basit yükselti platformları iken Ubaid döneminde, MÖ 4000’lü yıllara aitti En sonuncusu da MÖ 6 yüzyıldadır Piramitlerin aksine zigguratların üstü düzdür Basamaklı piramit tarzı ilk krallık dönemleri sonunda olmuştur Dikdörtgen, oval ya da kare platformlar üzerinde kurulan zigguratların pramitsel tasarımı mevcuttu Güneşte ısıtılmış tuğlalar zigguratların dışındaki görüntüsünü yaratmıştır Bu tuğlalar genelde astrolojikHorsabad’da bulunan Büyük Ur Zigguradı bulunur anlamlarından dolayı değişik renklere sahipti Kat sayısı 2 ila 7 arasındaydı ve tepesinde ya bir tapınak ya da türbe bulunurdu Türbeye ulaşmak için bir tarafında rampalar yapılır ve bu rampa en aşağısından en yükseğine kadar uzanırdı Tanınmış örnekleri arasında

Mezopotamya zigguratları sadece halkın ibadet ettiği ya da seremoni yaptığı yerler değildi Bu yerlerde tanrıların bulunduğuna inanılırdı Zigguratlar sayesinde tanrıların insanlara yakın olduğuna inanılırdı Her şehirin kendi tanrısı mevcuttu Sadece rahipler zigguratın içerisindeki odalara girebilirdi ve onların sorumluluğu altında tanrıların gereksinimleri karşılanırdı Bu vesile ile, zigguratların içerisinde tanrılarla yüzyüze karşılaştıklarını ve diyalog kurabildiklerini iddia eden rahipler böylece Sümer halkının en güçlü üyelerinden olmuştur

Bilinen 32 ziggurat vardır Bunlardan 4’ü İran’da, gerisi Irak’tadır En son keşfedilen ziggurat İran’ın merkezi Sialk’da bulunmuştur

Günümüzde eski halini en iyi koruyan zigguratlardan biri de İran’ın batısında Koka Zanbil’dedir; İran-Irak Savaşında bir çok arkeolojik yer yokolsa da burası ayakta kalmıştır Sialk ise günümüzde mevcut olan en eski ziggurat olduğu tahmin edilmektedir ve MÖ3000lü yıllardan kalmaktadır Ziggurat tasarımları basit bir tepe üzerine oturulmuş mimariden, matematiği ve inşaatın mucizesine kadar ulaşabilen bir çok çeşittedir

Basit bir ziggurata örnek, Sümerler döneminden kalan Uruk’daki Beyaz Tapınak’dır Ziggurat kendiliğinden Beyaz Tapınağın bulunduğu yerdir Amacı da ne kadar gökyüzüne yakın olursa, tanrılara ulaşımın o kadar kolay olduğuna inanılırdı

Bilinen en büyük ziggurat ise, Babil’den kalma Marduk zigguratıdır (ya da Etemenanki) Ne yazık ki, bu tapınağın tabanından bile kalıntısı fazla kalmamıştır, ancak arkeolojik araştırmalar ve tarihsel kayıtlar sayesinde bu zigguratın renkli 7 katlı, ve tepesinde de dev bir tapınaığın bulunduğu gösterir Tapınağının renginin indigo (mora yakın) olduğu düşünülmekte, ve en üst katlarda da bu renk kullanılmaktadır Tapınağın üstüne giden 3 merdivenin bulunduğu bilinir, ve bunlardan ikisi zigguratın yarısına kadar ulaşır

Bu zigguratın diğer ismi Etemenanki, Sümerce de “Cennet ve Dünya’nın kuruluşu” amnasına gelir Hammurabi tarafından inşa edildiğine inanılır, ve bu zigguratın içinde bulunanlar bundan daha önce bulunan zigguratlarda da bulunur En üst katı 15 metre uzunluğunda tuğla gelişimiyle Kral Nebukatnezar tarafından yapılmıştır

Paylaşın Bilgi Çoğalsın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir