Fitoterapi tedavisi nedir?
Bitkilerle tedavi, tıbbi bitkilerin kullanılmasıdır. Bu yöntemin başlangıcı tarihin derinliklerine kadar uzanır. İlk insanlar içgüdüsel olarak bitkilerle beslenirlerdi. Beslenmeyle tedavi arasındaki fark gerçekten de çok küçüktür. Nitekim enginar nefis bir besin, aynı zamanda güçlü bir ilaçtır. Havuç hem insanı besler hem de ishali tedavi edebilir.
Bitkiler, bütün ülkelerde tedavi amacıyla kullanıla gelmiştir. İsa dan 5000 yıl önce imparator Chen Nong insana yararlı 5 tahıl ve 100 bitkinin bir listesini çıkarmış, aynı zamanda 500 karma reçete düzenlenmiş ve bununla nerelerde kullanılacağı göstermiştir. Eskiden kralların, padişahların, tıbbi bitkileri yetiştiren, toplayana ve tedavi amacıyla kullanılacak hale getiren hekimleri vardı. İçerdikleri etkili maddeler anlaşıldıktan sonra, bitkilerin tıpta kullanımı yepyeni bir anlayışla ele alındı. Okaliptüs, kekik, meyankökü gibi bazı bitkilerin olağanüstü antibiyotik ve dezenfektan etkileri vardır. Kimi bitkiler hormon etkisi kimi bitkilerse sakinleştirici etki gösterir. Bitkilerin çeşitli bölümlerin daha akılcı kullanımı, yeni uygulama alanlarının keşfi ve bunların özenle sıralanması sayesinde binlerce yıllık bu bilim dalı günümüzde bütünüyle yenilenmiştir.
Bitkilerle tedavi yöntemleri aşağıdaki dallara ayrılır;
- Cücükle tedavi (jemoterapi); bitkinin tomurcuk, filiz, kökçük gibi cücük ( embriyon) dokularının kullanılması. Bu cücük dokuları, sulandırılmış gliserine yatırılarak hazırlanır. Yapılan incelemeler körpe filizlerde çok sayıda etkin maddenin bulunduğunu göstermiştir. Cücükle tedavi homeopatide olduğu gibi hastaya en uygun bitki araştırılıp uygulanır. Cücükle tedavi müzmin ve kalıtıma bağlı hastalıklarda çok yararlıdır.
- Uçucu yağlarla tedavi ( aromaterapi) mikrop, mantar, bakteri öldürücü etki gösteren bitki yağlarının kullanılmasıdır. Tıpkı antibiyogram gibi hastadan alınan mikrop çeşitli bitki yağlarıyla temasa geçilerek elde edilen yeni biyoaramatogram yöntemlerinin bulunması sayesinde, uçucu yağlarla tedavi büyük bir gelişme kaydetmiştir. İlaç ne kadar çok etkiliyse, mikrop kültürü, yağa batırılmış pastilin etrafında o kadar az yayılı; böylece kullanılacak bitki esansları sağlam bir esansa dayanılarak seçilmiş olur.
Bitkilerle tedavi, infusyon (haşlama) ve dekoksiyon (kaynatma) işlemlerine dayanır. Günümüzde içerdikleri etkin madde miktarı sabit olan bitkilerden elde edilen özütler sulandırılıp titreşimler tam homojen hale getirilerek kullanılır. Bu homojenleştirme işlemine ‘’ dirileştirme’’ (dinamizasyon) denir.
Yeni bir kullanım şekli de dikkatle seçilmiş ve kontrol edilmiş bitkilerden, düşük ısıda ve vakum altında elde edilen kuru özütlerdir. Bu özütler kapsüller halinde verilebileceğinden kullanımları da daha kolaydır. Ayrıca bu maddeleri, özel bir jelle karıştırıp elde edilen yerel uygulamayla da memnunluk verici sonuçlar almak mümkün. Nihayet, bazı egzotik bitkiler eldeki bitki dağarcığını yavaş yavaş doldurup tamamlamaktadır.