Google arama motoru, Larry Page ve Sergey Brin tarafından icat edilmiştir. İnternetin ilk günlerinden beri arama motorları ve kategoriler şeklinde portallar vardı. Ancak, diğerlerinden daha sonra icat edilen Google, halen internette hemen her şeyi aramanın ve bulmanın başlıca hedefi ve yolu olmaya devam ediyor. Peki Googleyi kim buldu?
Sergey Brin, Lary Page
21 yaşındaki Maryland Üniversitesinden mezun olan Sergey Brin ve Michigan Üniversitesi’nden mezun olan Larry Page, 1995’te bilgisayar bilimleri lisansüstü eğitimlerini yapacakları Stanford Üniversitesi’nin tanıtım turu sırasında tanıştılar. Efsaneye göre o gün birbirlerinden hiç hoşlanmadılar. Fakat aynı bölümde lisans üstü eğitimi yapacak olmaları, kaderin bir cilvesiydi belki de.
Page, doktora tezi için birkaç konuyu ele aldı, ancak nihayet 1990’lı yılların ortalarında baya bir büyüme kaydetmiş olmasına rağmen, hala merak ettiği ve daha fazlası olduğuna inandığı World Wide Web üzerinde çalışmaya karar verdi. Page, “Acaba Web sayfaları arasındaki bağları göreli önemlerini sıralamak için kullanmak mümkün müdür? Ve eğer bu gerçekten mümkün olsaydı, Web’deki her geri bağlantıyı saymak ve nitelendirmek için bir dizi algoritma – matematiksel kurallar dizisi – geliştirebilir mi?” sorularıyla dikkatini Web’in bağlantı yapısına odakladı.
1996 yılında, Google kurucularından biri olan Larry Page WWW (World Wide Web), yani internetin matematiksel özellikleri hakkında, doktorası için bir araştırma ödevi yazmaya başladı. Daha sonra araştırmasında birbiri ile bağlantılı web sayfaları üzerinde durdu. Geri dönüş analizi yapabilme becerisine sahip bir arama motoru için bir program yazmaya başladı. Yürüttüğü proje backlink analizleri ve araştırması ile ilgili olduğu için BackRub adını verdi.
İlk zamanlar kendi başına gayet iyi gidiyordu. Ancak matematiğin karmaşıklığı onu çok zorladı. Stanford kampüsünde ilk tanıştığı, açık sözlü öğrenci Sergey Brin’den yardım istedi. Sergey Brin, bir siteye verilen bağlantıların önemine göre sıralanabilmesi için, Matematiğin daha da rafine edilmesi ve projenin geliştirilmesi için Page ile birlikte çalışmaya başladı. Elde edilen algoritmaya PageRank adı verildi. Daha sonra PageRank Web’i taramaya başlamış olan BackRub’a entegre edildi.
PageRank Algoritmasını BackRub’a entegre ettikten bir yıl sonra, iki öğrenci artık çok büyük bir şey üzerinde çalıştıklarına emin oldular. BackRub’dan elde ettikleri arama sonuçları, mevcut arama motorları tarafından üretilen sonuçlardan çok daha üstündü. Sadece Page ve Brin, Web’in büyüdükçe sonuçlarının daha iyi olacağını fark etti. Her gün sayısı artan İnternet sitesi, neyin daha alakalı olduğunun belirlenmesinde daha fazla bağlantı ve daha fazla karar anlamına geliyordu.
Google markası ilginç veya yenilikçi olsa da arama motorunun temelini oluşturan PageRank algoritmasıdır. 9 Ocak 1998’de, Page ve Brin, ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi’ne patent başvurusunda bulundu. Patent numarası 6,285,999, “Bağlı bir veritabanında bağlantı sıralaması yöntemi”, mucit olarak Larry Page’i ve atanan olarak Stanford Üniversitesi’ni belirttiler. Bu aslında Stanford Üniversitesi’nin page ranking işlemi için patent sahibi olduğu anlamına geliyordu. Page ve Brin, Stanford Üniversitesi’nden PageRank algoritmasının ticari faaliyetler açısından kullanım lisansını aldı.
Arama motoru, PageRank olarak adlandırılan bir teknolojiyi kullanması bakımından benzersizdi. PageRank sistemi bir web sitesinin değerini belirlemek için, siteyle bağlantılı olan diğer sitelerin sayısını ve önemini dikkate alıyordu ve arama sıralamasını buna göre belirliyordu. O zamana kadar arama motorları, bir arama teriminin bir web sayfasında ne sıklıkta göründüğüne göre sonuçları sıralıyordu. Araştırma projesi başarılı oldu ve bu başarı ile birlikte ikili Goolge adını verdikleri arama motoru üzerinde çalışmaya başladılar.
Google adı nereden geldi
BackRub adını, projelerinin büyüklüğünü daha iyi yansıtacak bir şeyle değiştirmeye karar verdiler. Site, Edward Kasner ve James Newman’ın “Mathematics and the Imagination” (Matematik ve Hayal) adlı kitabında bulunan bir googol’un (1 sayısı ve onu takip eden 100 tane sıfırı ifade eden terim) adını aldı; . Google’ın kurucuları, bu adı, arama motorunun incelemesi ve sonuçlandırması gereken muazzam miktardaki bilgileri temsil ettiği için seçtiklerini belirtmişlerdir.
google.stanford.edu
Yurt odasında çalışmalara başlayan ikili, ucuz, kullanılmış ve ödünç alınan kişisel bilgisayarları kullanarak bir sunucu ağı kurdu. Krdi kartı limitlerini bu bilgisayarlara terabaytlık diskler almak için kullandılar. Lary Page ve Sergey Brin ilk aşamada yurt odasında kurdukları sistem ve Üniversitenin web sitesi üzerinde yer alan google.stanford.edu etki alanı ile çalışmalarına başladı. ikili ilk zamanlarda bu arama motoru teknolojisinin lisansını satmaya çalışsalar da alıcı bulma konusunda başarılı olamadılar. Lary ve Sergey, Google’ı ellerinde tutarak, ürünü iyileştirmek için daha fazla finansman bulmaya karar verdiler. Bu yeni karar ve belirledikleri strateji işe yaradı. Biraz daha fazla geliştirmeden sonra Google nihayetinde gerçek bir ürüne dönüştü.
Sonunda Sun Microsystems’in kurucularından olan, hem de fakültelerinde öğretim görevlisi olan hocaları Andy Bechtolsheim onlardaki potansiyeli gördü. Google’ın hızlı bir demosunu kullandıktan sonra “Bütün bu ayrıntıları tartışmak yerine, neden sadece bir çek yazmıyorum?” dedi ve 100.000 $ lık bir çek yazdı. Çek Google Inc adına kesilmiştir. Fakat resmi olarak henüz böyle bir şirket kurulmadığı için çeki hemen tahsil edemediler.
Page ve Brin’in iki hafta içinde Google Inc. şirketini kurdu. Şirketin kuruluşunun ardından finansman kaynakları için yaptıkları çalışmalarla 900.000 $ daha kaynak buldular.
Google ne zaman kuruldu
7 Eylül 1998 tarihinde California Menlo Park’ta yer alan kiraladıkları bir garajda Google Inc şirketinin kuruluşunu gerçekleştirirler. Arama motoru ilk kurulduğu zamanlarda beta aşamasında olmasına ragmen günlük 10.000 arama sorgusuna cevap veriyordu. Getirdiği alakalı arama sorguları nedeni ile basının ilgisini çekti. 1998 yılında PC Magazine dergisi Google’ı en başarılı arama motoru seçti.
Google, 21 Eylül 1999’da beta (test durumu) bildirisini resmen kaldırdılar.
2001’de Google, kodu bir yıl önce AT & T Labs’tan şirkete transfer olan Amit Singhal’a devretti. Singhal algoritmayı yeniden yazdı, böylece Google ek derecelendirme kriterlerini arama motoru sistemine daha kolay bir şekilde entegre edebildi. Bu yeni algoritma Google arama motorunun sürekli yenilenmesini sağlayan, belki de yeni bir icat oldu. Örneğin, şirket 2007’de, evrensel arama sistemini tanıttı. Zaman içerisinde Google daha etkili arama sonuçları üretmek için kullanılan matematiksel işlemlerle ilgili yüzlerce patent aldı.
Google’ın Mucidi
Bu gün dünyanın en iyi arama motoru olarak kabul edilen google, dünyanın en değerli şirketlerinden biri haline gelmiştir.
Google’ın merkezi California, Mountainview’de bulunuyor, ancak şirketin inanılmaz başarısı ve bitmeyecek gibi görünen kazanma hırsı göz önüne alındığında, Olympus Dağı olabilirdi. İnternette yapılan tüm arama sorgularının yüzde 70’ini gerçekleştiren Google arama motoru, hızla genişleyen bir imparatorluğun sadece bir bölümü. Google, yıllar geçtikçe Gmail ve Google Apps, AdWords, AdSense, Google Maps’e kadar birçok yenilikçi uygulama ve hizmet sundu.
Şirket ayrıca akıllı telefon pazarına da el attı. (bunu yazdığımızda şüphesiz yeni projeler, yeni hizmetler ve servisler çıkartıyor). Şirketin hisse senetleri Nasdaq borsasında 600 Doların üzerinde bir bedelle işlem görüyor.
Şaşırtıcı olan şey, şirketin başarmış olduğu başarı seviyesi değil, bu başarıyı gerçekleştirdiği zaman dilimi. IBM’in geçmişi 1911, Microsoft ve Apple’ın 1970’lerin ortalarına kadar uzanıyor. Google’ın 1995 yılında başladığı zamanda neredeyse hemen hemen her şey vardı.
Dolayısıyla, Google’ın icadı konusu ortaya, iki bölümlü bir cevap vermek faydalı olacaktır. Google arama motorunun mucidi, Sergey Brin’dir, Ona bu icatta yerdımcı olan anahtar kişi Larry Page idi. Ancak bugün bildiğimiz çok yönlü, çokuluslu şirket, parlak mühendislerden oluşan bir ekibin ürünüdür.