Sinek İlacı’nı kim buldu

1960-70’li yıllarda İkinci Dünya Savaşı’nda okullarda nasıl bit taraması yapıldığı, bit çıkan öğrencilere kükürtlü sabun verildiği ve saçları kesilen çocukların fakirlik ve pisliklerinin teşhir edildiği hissi yaşadığı anlatılırdı. 1980 ‘li yıllardan itibaren zengin kesimlerin çocuklarını da kapsayan bit salgını ilkokullarda gizli gizli devam ediyordu.

Oltu tozu adıyla satılan pireotu gibi yerli çözümler yanında, en çok berberlerin kullandığı sinek kâğıtları, sinekleri küllüğe çeken kokulu macunlar tatil yerlerinin zehir salan tütsüleri denendi.

Belediyeden çöp ilaçlaması beklendi ve apartman ve dairelere hizmet veren özel şirketler kuruldu. Bunlar içinde atası “flit’ olan spreyler yazları televizyon reklamları yoluyla rekabete girişilen bir pazar buldu. “Flit” sözcüğü İskandinav kökenlidir, İngilizcede 1200 yıllarındaki ilk anlamı nakil etmekti, 1596’dan beri sinek kovma anlamıyla da kullanılmıştır.

Böcek öldürücüler bitkisel bileşimlerden bakır tuzlanna, florin bileşiklerine, petrol türevlerine ve sentetik ürünlere kadar çeşitlilik gösterir. Tifüs, veba, sıtma, sarıhumma gibi hastalık taşıyıcıları ya da tarım zararlılarına karşı mücadeleyle başlayan böcek öldürücü üretimi, sonunda ev haşerelerine karşı ilaçların da yapılması sonucunu doğurmuş, bu ilaçlar flit pompasıyla uygulanmıştır.

1941 yılında ABD ordusu laboratuvarlarında geliştirilen aerosol kap sisteminden sonra flit pompası yavaş yavaş alanı terk etmeye başlamış, 1980’li yıllardan itibaren iyice kenar mahallelere çekilmiştir. Özellikle yaz tatili ve yazlık furyası başladıktan sonra sivrisinek ve karasineklere karşı kullanımı aerosol kapların en büyük pazarını oluşturur.

 

Paylaşın Bilgi Çoğalsın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir