Orgun icadı. M.Ö 3. yüzyılda başlayan, havayı sıkıştırarak ses çıkaran aletler, M.Ö. 1. yüzyılda Roma’da suyla çalışan orglara dönüşmüş, M.S 1 yüzyılda bütün törenlerde, sirk, gladyatör dövüşü ve gösterilerde çalınır olmuştur. M.S 500’lerde ortadan kaybolan bu ilk orgdan sonra ses 8. yüzyılda Bağdat ve Bizans’ta tekrar yükselir.
Org, ismini latince “Organum”dan alır, Türkçedeki gerçek ismi ise Rumca’daki “Orğanôn” kelimesinden gelen “Erganun”dur. Orgda Ses, körükle verilen havanın tahta veya metal borulardan geçerken üflemeli çalgılarda olduğu gibi içerdeki hava sütunlarını titreştirmesiyle elde edilir. Klavyeli ve pedallı bir enstrumandır. Değişik ses tonları ve notalar piyanoda olduğu gibi tuşlarla denetlenir. En çok bilinen türü kilise orgudur.
Org’u kim icat etti
İlk yapımı çok eski yüzyıllara uzanıp (MÖ 150-200 yıllarında) Mısır da Ktesibios adında birinin Pan Flavtası’nın çok büyüğünü su gücüyle çalıştırarak sesler elde ettiği ve böylelikle ilk su orgunu yaptığı söylenir. M.S. III. Yüzyıla doğru Hydraulis adını alan su orglarında kullanılan su basıncı; yerini hava basıncına bıraktı ve ardından “register” olarak adlandırılan ve ses özelliklerinin değişimini sağlayan düzen bulundu. 18.ci yya kadar üç tip org varlığını sürdürdü; Portatif Org, Pozitif Org, Büyük Org. Klasik org Avrupalı yapıcılar elinde gelişerek 13-14ncü yy sonlarında bugünkü biçimine ulaşmıştır. İlk olarak tiyatrolarda ve sirklerde kullanılan ve dindışı müzik çalgısı olan org; Roma İmparatorluğu döneminde bütün batı dünyasına yayıldı. 10ncu yydan başlayarak, çok sesli yapıtların çoğalmasıyla da birlikte dindışı müzik alanından kilise müziği alanına kaydı. Uzun süre kilise müziğinde kullanılan bu çalgı, sonraları dindışı müziğin de en yetkin çalgıları içinde yer almıştır. Kilise orgcusu olarak çalışan büyük besteciler sayesinde, org için çok güzel yapıtlar oluşturulmuş, sayıları binleri aşan bir org dağarı doğmuştur. Laurens Hammond’ un elektrikli orgu yapmasıyla, en kullanışlı biçimine ulaşmıştır. İlk kez 1934’te ABD’de yapılan elektronik orgda borular ve hava mekanizması bulunmaz; sesler elektronik olarak üretilir.
Batı dünyası orgu, Bizans’tan gelen hediyelerle tanır. Bir yüzyıl sonra Kilise, orgu ayinlerinin önemli öğesi haline getirmiştir. Piyano ise klasik dönemle birlikte seküler müziğin temel enstrümanı olmuştur. İngiltere Kraliçesi Elizabeth III. Murad’a bir org hediye etmeyi düşününce, Levant Company tasarıyı finanse etmiş, 1599 yılında III. Mehmed zamanında, yapımcısı Thomas Dallam montaj için orgla birlikte İstanbul’a yollanmış ve burada konser de vermişti.
Org I. Ahmed zamanında (1603-1617) söylendiğıne göre, üstünde tasvir ve suretler bulunduğu için kırdırıldı, ahşap kısmı da yakılarak yok edildi. II. Mahmud döneminde ise piyanoya övgüler yazılmıştır.
Sonunda piyano Levanten ve gayrimüslimlerden başlayarak Osmanlı evine girmiş ancak daha çok Batılı modlara denk düşen Osmanlı makamlarını icra etmek üzere kullanılmıştır.