Kot Pantolonu kim buldu

Jean

Jean pantolonu kim buldu, kot pantolonu kim icat etti.

1850’lerde “Altına Hücum” döneminde San Francisco’ya gelen terzi Levi Strauss çadır ve araba örtüsü ticareti yapıyordu. O sırada karşısına çıkan bir madenci, normal pantolonların, madenlerde çabuk eskiyip yırtıldıklarını söyleyince, madencilerin ihtiyacını anlayan Strauss elindeki kalın kumaştan dayanıklı pantolonlar dikmeye karar verdi. Çadır bezinden diktiği tulum çok rağbet gördü. Bu ilk kot pantolonlar, düzinesi 13.5 dolardan satışa çıkarıldı.

1860’larda, Fransa’da Nimes’de üretilen daha yumuşak bir bez getirtti. Avrupa’da “serge de Nimes” olarak bilinen bu kumaş Amerika’da “dimes” adıyla jean üretilen kumaşın adı oldu. Atmayan rengiyle kovboyları tatmin eden kumaştan, madenciler cepleri yırtıldığı için şikayetçi oldular. Cep ağızlarına konulan bakır çivilerle bu sorun çözüldü.

1935’te Vogue dergisinde “Batı (Western) Şıklığı” adı altında reklamının yapılmasıyla moda oldu. Ama 1980’lerde eriştiği moda çılgınlığı ve pahalı fiyatları bu işçi elbisesini üretenlerin de giyenlerin de aklına gelmezdi. Blue Jean İtalya’nın Cenova kentinde üretilen dayanıklı iş kumaşına Fransız dokumacılar şehrin adından dolayı “Genes” adını vermişlerdi, jean adı buradan geliyor.

Türkiye’de 1955’te yerli kot, ince çadır bezinden jean yapılmaya başlandı. 1961’de yerli kotlar 25 liraya satılırken, Amerikan malları 100-150 liraya alıcı buluyordu. 1960’lardan sonra Amerikalı askerlerın sayısı artınca jean piyasası da genişledi. Amerikalı askerlerin piyeksten alıp Türklere sattıkları eşyayla açılan Amerikan mağazaları, Avrupa’ya giden işçi ve görevlilerin permilerini esnafa devretmeleriyle zenginleşti, kaçakçılığın başlamasıyla Amerikan pazarlarına dönüştü. Bu sürecin başlamasında jean, gömlek, sakız gibi basit eşya rol oynamıştı.

1970’lerde Amerika düşmanı solcuların yaygın giysisi haline geldi. Bu yıllarda sağcı gençler kumaş pantolonları, solcular kotlarıyla ayırt edilir oldular ve kot giydikleri için belirli fakültelerin kantinlerinde dayak yiyenler oldu. Önce yalnızca gençlerin giyebildiği kotlar gittikçe yaygınlaştı, yaş ve toplumsal statü tanımadan herkesin giyebildiği bir tür haline geldi, çeşitlendi ve “marka”larla kendi içinde bir modası doğdu. Kumaşı Türkiye’den gidiyor, marka etiketi Batı’dan geliyor, yerlisi beyazlamıyor derken, Türk jean üreticileri sonunda gerçekten pazara girdiler.

Bu arada “jean”in Anadolu kumaşi olduğunu ileri sürenler de oldu. Gerçekte Amerika’da “dimes” olarak adlandırılan kumaş, Anadolu’da minder, döşek yüzü kumaşı olarak 15. yüzyıl metinlerinde “dimi” biçiminde geçer.

Halkımız tam kot pantolonu şalvar gibi giymeyi becermişken, 19801i yıllarda, pahalandıkça rağbet artan modalardan olmak üzere, Umberto Eco’yu da isyan ettiren “kıça kaçan” Jean moda olmuştu. Bugün Tahran pazarında kot “şalvar-ı Türk?” olarak satılıyor.

Paylaşın Bilgi Çoğalsın