Pozitif bilimlerin deney ve gözlem yöntemini ilke edinen, gerçeği tam bir nesnellikle ve bütün çıplaklığıyla yeniden yaratmaya çalışan edebiyat akımına doğalcılık (natüralizm) adı verilir. Natüralizm Akımı veya Doğalcılık, Emile Zola (1840-1902) ve çevresinde toplanan Guy de Maupassant (1850-1893), Leon Hennique (1851 – 1935), Henry Céard (1851-1924), Paul Alexis (1847- 1901), Joris Karl Huysmans (1848-1907) gibi yazarların ortak çabalarıyla doğmuş ve gelişmiştir. «Medan grubu» da denilen bu yazarların birlikte yayımları klan öykü kitabı (Les Soirées de Médan IMedan Geceleri!, 1880), doğalcılığın bildirisi sayılmaktadır.
Doğalcılık, Hippolyte Tai- ne’in (1828-1878) gerekirciliğe (determinizm), Claude Bernard’ın (1813-1878) deneysel uygulamaya, Charles Darwin’ in (1809-1882) evrim ve soya çekime ilişkin düşüncelerinin edebiyata uygulanmasıyla oluşmuştur. Genel özellikleri şöyle özetlenebilir: Pozitif bilimlerde uygulanan deney yöntemi, roman, öykü, oyun gibi edebiyat yapıtlarında da uygulanabilir. İnsanın iç dünyasında (duygular, düşünceler, vb.) ve eylemlerinde, yetiştiği doğal ve toplumsal çevrenin önemi büyüktür; doğalcı yazar, bu nedenle yapıtlarındaki kişileri iyi canlandırabilmek için onların soylarına ilişkin bilgiler edinir, yetiştiği toplum kesiminin temel yapısını gözlem yoluyla öğrenir.’ Yapıtlarında insanı, doğal ve toplumsal çevresinin betimlemeleriyle birlikte verir. Doğalcı yazar, yapıtlarında kendi kişiliğini gizler; gözlemlerini ve deneyimlerini notlar halinde saptar; olaylar ve kişiler karşısında yan tutmaz, nesnel davranır. Yaşamda ve toplumda çirkin ve tiksindirici olan yönleri bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermeye çalışır.
Doğalcılığın babası olarak Emile Zola gösterilir. Emile Zola, Deneysel Roman» (1880) adlı kitabında, deneysel yöntemin duygusal ve ussal yaşama da uygulanabileceğini, dolayısıyle edebiyat yapıtlarında da kullanılabileceğini ileri sürmüştür. 1871-1893 arasında 20 romanlık «Les Rougon-Macquart» dizisinde, doğalcılığın bu tür özellikleri görülebilir. Sonraki yıllarda Alphonse Daudet (1840-1897), Octave Mirabeau (1850-1917), Jules Renard (1864-1910), jules Valles (1832-1885), Rosyn’ ler (Boex [1856-1940), justin 11859-19481), Paul Marguerite (1860-1918), Victor Marguerite (1*866-1942), Lucien Descaves (1861-1949) gibi yazarlar da doğalcılığa bağlanmışlardır.
Doğalcılık özellikle, Henri François Becque (1837-1899) ile tiyatroya da yansımış ve André Antoine’ın (1858-1943) «Théátre-Libre »’de (1887-1895) sahneye “koyduğu doğalcı oyunlarla büyük başarı sağladı.
Doğalcılık akımı, Türk edebiyatında önce Tanzimat döneminin ikinci kuşak yazarlarında etkili olmuştur. Nâbi- zade Nâzım’ın (1862 – 1893) Zehra adlı romanında bu akımın etkileri görülür. Daha sonraki yıllarda Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944, Mürebbiye; Ben Deli miyim?), Bekir Fahri (Jönler), Selâhattin Enis (1892-1942, Çingeneler öyküsü), Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974), Peyami Safa (1899-1961) gibi yazarlar, bazı romanlarında doğalcı yazarların, özellikle Emile Zola’nın etkisinde kalmışlardı