Kübizm ile gerçeküstücülük akımları arasında yer alan ve 1915 ile 1922 yılları arasında uzanan edebiyat ve sanat akımına Dada hareketi, dadacılık ya da dadaizm denir. Sanatın bütün dallarında özellikle 1915-1922 yılları arasında etkinliğini gösteren dadacılar, akıldışı olanı, rastlantıyı, sezgiyi ve alaycılığı en son noktasına vardırarak, geleneksel toplum düzenini asıl gerçek adına yıkmayı amaçlamışlardı. Bu bakımdan Dada akımı kendisini, yalnızca sanat akımı olarak değil, aynı zamanda bir devrim hareketi olarak da görmekteydi.
Dada sözcüğü ilk kez 8 Şubat 1916’da akımın öncülerinden Tristan Tzara, Hans Arp Ribemont Dessaignes tarafından ortaya atıldı. Zürich’te bir kahvede Larousse’un rasgele bir sayfasını açarak buldukları dada sözcüğünü akımlarının adı olarak benimsediler. 30 Martta başlayan ilk kışkırtıcı gösteriler sırasında, dadacı sanatçılar görgü kurallarını hiçe sayan davranışlarda bulunuyor, kutulara anahtarlarla vurup tempo tutuyor, ayı gibi homurdanıyor ve bu arada gülünç hareketlerle dans ediyorlardı. Bu durum karşısında halkın tepkisi giderek yozlaşıp kavgaya dönüyordu.
Zürich’te başlayan akım, bir süre sonra A.B.D’nde de benimsendi; iki grubu birbirine bağlayan çalışmalar, 1918’ de Lozan’da yapıldı. Dada, giderek kara Avrupa’sında da yayılmaya başladı: İsviçre’den sonra Almanya’ya, oradan da Fransa’ya geçti. Ph. Soupault, Ribemont Dessaignes, Paul Éluard, B. Peret, akımın başlıca yazarlarıdır.
Her şeye karşı tavır alan ve genellikle savaşa karşı olan bu akım, sonunda nihilizme vardı ve 1927 yılında Tzara tarafından sona erdirildi.
Dadacıların büyük bir bölümü birçok sanat dalında etkinlik gösterdiler. Şiir ile resmi bir arada yürütenler, edebiyat ile görsel sanatları bir bütün olarak ele alanlar çoğunluktaydı. Özellikle değişik tekniklerde resim çalışmaları yaptılar, çeşitli gereçleri bir araya toplayarak yapıştırma (collage) adı verilen bir teknik oluşturdular. Max Ernst, yapıştırma tekniğini zengin bir hayal gücüyle uygulamıştır. Francis Picabia, George Grosz, Otto Dix, jean Cocteau. Marcel Duchamp bu akımın önde gelen sanatçılarındandır. Kandinsky, Picasso. Modigliani gibi sanatçılar da, doğrudan Dada akımı içine girmeseler bile, grubun 1917′ de düzenlediği karma sergiye katılmışlardır.
Dada hareketi Türkiye’de pek yayılmadı. Şiir dalında Mümtaz Zeki Taşkın, dadacıların etkisinde şiirler yazdı. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cemil Eren, Hüseyin Bilişik gibi ressamlarda da, yaşamın çelişkileri karşısında alaycı tavır takınma, boya dışında değişik gereçler kullanma açısından Dada hareketinin izleri görülebilir.