İnsanlar nasıl ve neden bir şeyler icat ederler?
“İcatların sebebi ihtiyaçlardır” cümlesini açıklayınız denildiğinde şu cevap verilebilir. İnsanlar birşeyler icat ederler çünkü toplumun çözülmesi gereken zor problemleri vardır. İhtiyaçları karşılamak ve sorunları çözmek için her zaman yeni bir yol vardır ve her zaman yeni bir ihtiyaç ortaya çıkacaktır.
Düşünmek ve bir soruna bir çözüm bulmak insan doğasının bir parçasıdır. Hayat zorluklar ve problemler içerdiği sürece, insanlar bir çözüm yolu bulmaya çalışacaklardır. İcat, insan türünün hayatta kalması için temel bir araçtır. Eğer insanlar bir şeyler icat etmezse, muhtemelen yok olmaya mahkum olacaktır.
Bazı icatlar ihtiyaçtan yoksundur, bazı icatlar eğlenmek içindir, bazıları parasal kazanç içindir diyebilirmiyiz? Belki evet belki de hayır, ancak hepsinin ortak bir yönü vardır. İcatlar dünyayı bir şekilde değiştirmektedirler.
Peki icatlar nasıl ve neden ortaya çıkarlar. İcatların nedenleri nelerdir?
Bilimsel Atılımlar
Bazı buluşlar bilimsel atılımlar nedeniyle ortaya çıkarlar. Buna DNA izleri yani dedektiflerin suç mahalinden insanlara ait örnekleri aldıkları ve onları suçluları tespit etmek için kullandıkları süreç iyi bir örnektir. Bilim adamları, DNA’nın ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anladığında, 20. yüzyılın ortalarına gelinmişti. Bu bilimsel keşif, yeni bir adli teknolojinin ortaya çıkmasını sağladı. Bunun neredeyse aynısı diğer birçok icat için de geçerlidir.
Marconi‘nin radyo alanında gerçekleştirdiği teknolojik gelişmeler, doğrudan Lodge, Heinrich Hertz, James Clerk Maxwell, Michael Faraday ve 19. yüzyılda elektrik ve manyetizmanın gizemlerini açığa çıkartan pek çok başka bilim adamının yaptığı bilimsel çalışmalardan sonra geldi. Genel olarak, bilim adamları keşiflerini ticarileştirmekten ziyade insan bilgisini ilerletmekle daha çok ilgilenirler. Bu nedenle Marconi veya Edison gibi bir girişimcinin bir fikrin daha geniş, toplumsal değerini farketmesi ve teorik bilimi pratik teknolojiye dönüştürmesi gerekir.
Denemeler ve Hatalar
Ancak, icatların ve pratik teknolojilerin daima çoğu zaman soyut, pratik olmayan teorilerden bilimsel keşiflerden geldiğini öne sürmek çok yanlış olur. Dünyanın en büyük mucitlerinin çoğu herhangi bir bilimsel eğitim almamış ve fikirlerini deneme yanılma yoluyla mükemmelleştirmiştir. İcatlarının başarılı ya da başarısız olmasının bilimsel nedenleri sadece sonradan keşfedilmiş olmasıdır. Motorlar veya bir şeyi hareket ettirebilecek ısı enerjisini ortaya çıkarmak için yakıt kullanan makineler bunun iyi bir örneğidir. Buharla çalışan ilk motorlar, 18. yüzyılda Thomas Newcomen ve James Watt gibi insanlar tarafından tamamen deneme yanılma yoluyla geliştirildi. Bu motorların nasıl çalıştığı ve nasıl geliştirilebileceği konusundaki bilimsel teori, bir yüzyıl sonra Fransız Nicolas Sadi Carnot tarafından ortaya konuldu. Tüm zamanların en üretken mucitlerinden biri olan Thomas Edison, “İlhanım yüzde biri deha yüzde 99’u çalışmadır” demiştir. Edison başarısının büyük bir kısmını sürekliliğe ve kararlılığa borçlu olduğunu belirtmektedir. Ampulü geliştirmeye çalışırken, mükemmel filamanı bulmak için 6000’den fazla malzemeyi test etmiş ve 5999 tane hata yapmıştır.
Evrimleşen icatlar
Bazı icatlar hiçbir zaman gerçekten icat edilmemiştir, ortada tek bir mucit yoktur. Abaküs‘ten iPhone‘a binlerce yıllık tarih boyunca aratştırma yapsanız dahi tartışmasız bir şekilde bilgisayarın tek mucidi olarak adlandırılabilecek tek bir kişiyi bulamazsınız. Çünkü bilgisayarlar zamanla gelişen icatlardır. İnsanlar birbirleriyle ticaret yaptıkları sürece hesaplamalar zorunda oldular ve hespalama yaparken kullandığımız şey sürekli değişti. Kollar ve dişlilerle çalışan mekanik hesap makineleri, 20. yüzyılın ilk yıllarında elektronik hesap makinelerinin gelişmesine yol açtı. Daha yeni, daha küçük elektronik bileşenler geliştirildi ve bilgisayarlar küçüldü. Şimdi, çoğumuz cep bilgisayarları olarak adlandırılabilecek akıllı telefonları kullanıyoruz ve bunun için teşekkür edilecek o kadar çok kişi var ki.
Arabalar da aynı şekilde gelişmiştir. Arabalar için uygun fiyatlı ve seri üretim hattını icat eden Henry Ford’a, arabalara benzin motorlarını yerleştiren Karl Benz’e, ya da modern motoru icat eden Nikolaus Otto’ya çok şey borçluyuz. Buna karşılık tekerlek kullanılan araçlar fikri binlerce yıllık bir fikirdir ve orijinal mucidi (ya da mucitleri) ne kadar geriye giderseniz gidin asla tespit edilemez.
Yanlışlıkla veya Şans Eseri Ortaya Çıkan İcatlar
Bazı icatların oraya çıkışı tamamen şans eseri olmuştur. İsviçreli mucit George De Mestral kırsal alanda yürürken, bitkilerin çapaklarının giysilerine nasıl takıldığını ve çıkartılmasının ne kadar zor olduğunu fark etti. Bu sayede VELCRO® adını verdiği iki parçalı giysi tutturucu olan Cırt Cırt‘ın icadı için için bir fikir verdi.
Şanslı olarak anılan başka bir mucit ise Percy Spencer’dı. Radarlar için elektriği mikrodalga radyasyona dönüştüren Magnetron adı verilen bir cihaz ile deneyler yapıyordu. Magnetron gemilerde ve uçaklarda yön bulmada kullanılıyordu. Bu sırada cebindeki çikolatanın erimeye başladığını fark etti. Mikrodalga radyasyonunun yiyecekleri pişiren ve eriten ısı ürettiğini fark etti. İşte o anda mikrodalga fırın için bir bir adım atılmış oldu.
Süper kaygan yapışmaz kaplama olan Teflon®, Roy Plunkett laboratuvarda yanlışlıkla garip beyaz yapışkan bir kimyasal yaptığında kaza eseri keşfedildi. Yaptığı şeyin şaşırtıcı özelliği kendisi oldukça yapışkan olmasına rağmen ona hiç birşeyin yapışmıyor olması idi.
Yukarıda üç bilinen örneği bulunan ve kazara bulunmuş sayısız diğer buluş şans eseri veya hatalar sonucu ortaya çıkan icatlardı.
Karlı icatlar
IBM, Sony, Goodyear ve AT & T’ gibi dünyanın en büyük, en tanınmış şirketlerinden birçoğu, tek bir büyük buluşa dayanarak kuruldu.
IBM, Herman Hollerith tarafından geliştirilen karmaşık mekanik sayım makineleri satan daha önceki bir şirketten çıktı.
Sony, küçük transistörler ile yapılmış ucuz, yüksek kaliteli radyolar satıyordu
Goodyear, adını (ve en baştaki ürününü) ömür boyu süren bir deneme ve yanılmadan sonra dayanıklı, modern, “Vulkanize” lastik geliştiren bir mucit olan Charles Goodyear’a borçludur.lastiği
AT & T, köklerini 1876’da Alexander Graham Bell tarafından patentli telefona kadar dayanır.
Fakat günümüzde modern bir şirket tek bir icatla hayatta kalamaz ve tek başına harika bir fikir üzerinde gelişemez. Bu nedenle, pek çok şirket bilim adamları ve mühendisler çalıştırırlar. Büyük araştırma ve geliştirme laboratuvarları içinde sürekli olarak orijinal başarılarının ötesine geçecek daha iyi fikirler bulmaya çalışırlar.
Kurumsal İcatlar Dünyası
Tarihte herhangi bir zamanda bir şeyler icat etmeye çalışan bir çok insan bulunuyor, ama nispeten çok azı, evdeki atölyelerinde ve garajlarda mücadele eden yalnız dahilerdi. Günümüzde her zaman büyük fikirleri olan ve dünyayı değiştirecek fikirleri ürünlere dönüştürerek zengin olan şanslı bireyler için bir yer vardır. Dünyayı değiştiren bir kişisel bilgisayar, Steve Wozniak ve Steve Jobs’ın ilk Apple Computer’ı bir araya getirdikleri 1970’lerin ortalarında yaptığı gibi başladı. Onlar bu gün araştırma ve geliştirme için yaratıcı bilim adamları, mühendisler, tasarımcılar gibi milyarlarca dolarlık ekiplerle çalışıyorlar. Apple Computer bu gün dünyanın en zengin şirketlerinden biri oldu.
Gerçekten üretken mucitler, şansları varsa, ömürleri boyunca birkaç düzine patent başvurusunda bulunabilirler; Ancak dünyanın en yaratıcı şirketlerinden biri olan IBM, her yıl birkaç bin patent alıyor. IBM gibi şirketlerin kendilerini iş dünyasında tutmaya devam etmeleri gerekiyor. Bu nedenle icatlar onların devam etmesini sağlayan ana etken olarak karşımıza çıkıyor.
19. yüzyılda ortaya çıkan icatları araştırdığınızda Charles Goodyear, Thomas Edison, Alexander Graham Bell, George Eastman (Kodak) gibi birçok mucit ile karşılaşacaksınız. Fakat 20. ve 21. yüzyıla ait icatlara baktığınızda kişi isimleri yerine yaratıcı şirket ünvanları ile karşılaşacaksınız. Örneğin Dünya’ya naylonu sunan, Teflon®, Kevlar®, Nomex® ve daha birçok şaşırtıcı sentetik malzemeyi icat eden kimya şirketi DuPont, transistörler, güneş pilleri, lazerler, CD çalarlar, dijital cep telefonları, ticari faks makineleri ve CCD ışık sensörleri geliştiren Bell Labs ve sadece ikisi en çok bilinen ürünleri Scotchgard tekstil koruyucusu ve Post-It® Not kağıtlarının öncülerinden olan 3M gibi.
Kurumsal buluş dünyasının başlangıcını yapan 1876’da New Jersey’de Menlo Park adıyla dünyanın ilk buluş fabrikasını kuran, icat dünyasını bireysel mucitlerden yaratıcı şirketlere dönüştüren Thomas Edison oldu
Bugünlerde şirketler dünyamıza egemen oluyorlar ve icat dünyasına da tam olarak aynı şekilde hükmetiyorlar.