Müslümanların İcatları

musluman-icatlari

Dünyayı değiştiren müslümanlar alimler ve mucitler tarafından icat edilenler. Müslümanların en büyük 24 icadı. İslam bilim adamları ve buluşları.

Kahve

Hikaye, Halid adlı bir Arap’ın, güney Etiyopya’nın Kaffa bölgesinde keçilerinin bir ağacın meyvesini yedikten sonra daha canlı hale geldiğini fark etmesiyle başlar. Halid ilk kahveyi yapmak için meyveleri kaynatır. Sonrasında ise kahve, Etiyopya’dan Yemen’e doğru yola çıkar. Sufilerin mübarek günlerde dua etmek için bütün gece uyanık kalmasısını sağlamasıyla iyice ünlenir. 15. yüzyılın sonlarına gelindiğinde kahve, Mekke’ye ve Türkiye’ye 1645’te de Venedik’e gelir. 1650’de İngiltere’nin Londra kentinde Lombard Street’te ilk kahvehaneyi Paşa Rıza adlı bir Türk açar. Arapçada  qahwa, Türkçe’de kahve, İtalyanca’da caffé ve en sonunda İngilizce’de coffie adını aldı.

İğne Deliği Kamerası

Eski Yunanlılar, gözlerimizin bir lazer gibi ışınlar yaydığını düşünüyorlar ve bu sayede görrdüğümüze inanıyorlardı. Işığın gözlerden çıkmadığını aksine göze girdiğini söyleyen ilk kişi, 10. yüzyıl Müslüman bilim adamlarından matematikçi, astronom ve fizikçi İbn-i Heysem’di. Işığın, pencere kepenklerindeki bir delikten geldiğini fark ettikten sonra ilk iğne deliği kamerasını icat etti. Delik ne kadar küçük olursa resmin o kadar iyi olacağını düşündü ve ilk Camera Obscura‘yı (karanlık veya özel bir oda için Arapça kelimeden qamara) yaptı. İbn-i Heysem ayrıca, fiziği felsefi bir olgudan deneysel aktiviteye çeviren ilk kişi olarak kabul edilir.

Satranç

Antik Hindistan’da bir satranç formunda bir oyun oynanıyordu, ancak satranç bugün bildiğimiz biçminde İran’da geliştirildi. Oradan batıya, Avrupa’ya yayıldı. 10. yüzyılda günümüz İspanya ve Portekiz’ine denk gelen topraklarda yaşamış Müslüman bir halk olan Morolar tarafından İspanya’ya getirildi. Kısa sürede en doğuda kadar Japonya’ya kadar yayıldı. Rok kelimesi, Farsça araba anlamına gelen rukh’dan gelmektedir.

Paraşüt

Uçağı icat eden Wright kardeşlerden bin yıl önce bir Berberi Müslüman şair, astronom, müzisyen ve Abbas ibn Firnas adlı mühendis, uçan bir makine inşa etmek için birkaç girişimde bulundu. 852’de İspanya Cordoba’daki Ulu Camii’nin minaresinden tahta dikmelerle iskeletini oluşturduğu hafif bol  bir pelerinle atladı. Bir kuş gibi süzülmeyi umuyordu fakat süzülme konusunda başarısız oldu. Yine de pelerin düşme hızını oldukça yavaşlattı. Bu sayede ilk paraşüt olarak adlandırılabilecek icadı gerçekleştirmişti. Sadece küçük yaralar alarak inişi tamalamıştı. 875 yılında, yani 70 yaşında iken  ipek ve kartal tüyleri kullanarak uçma makinesini mükemmelleştirerek tekrar uçmayı denedi ve bir dağdan aşağıya atladı. Önemli sayılabilecek bir yükseklikte uçmayı ve on dakika boyunca havada kalmayı başardı. Hesaplayamadığı şey uçan makinesine yön verecek bir  kuyruk yapmamış olmasıydı ve inişte yere çakıldı. Günümüzde Bağdat uluslararası havaalanı ve Ay’da bir kratere onun adı verilmiştir.

Şampuan

Yıkanma ve banyo yapma, Müslümanlar için dini gerekliliklerden biridir. Bu sayede bugün hâlâ kullandığımız sabunun formülünü mükemmelleştirdiler. Eski Mısırlılar ve Romalılar, daha çok bir pomada  benzer sürülebilir bir krem sabun kullanıyorlardı. Bitkisel yağları sodyum hidroksit ve kekik yağı gibi aromatiklerle birleştiren ve şampuan haline getiren Araplar oldu. Şampuan, 1759 yılında Brighton sahilinde Mahomed’in Hint Buhar Banyolarını açan bir Müslüman tarafından İngiltere’ye tanıtıldı. Bir süre sonra Kral George IV ve IV. William’ın şampuanlarını yapması için görevlendirildi.

Arıtma ve Damıtma

Sıvıları kaynama noktalarındaki farklılıklar aracılığıyla ayırmayı, simyayı kimyaya dönüştüren, günümüzde halen kullanılmakta olan temel süreçlerin ve aletlerin birçoğu, İslam’ın en önde gelen bilim adamlarından olan Câbir bin Hayyân (Geber) tarafından 800 yılı civarında icat edildi. Sıvılaştırma, kristalleşme, damıtma, saflaştırma, oksidasyon, buharlaştırma ve filtrasyon gibi yöntemleri icat etti. Sülfürik ve nitrik asitleri keşfetmesinin yanı sıra, gülsuyu ve diğer parfümleri ve ayrıca alkolü (içilmesi İslam’a göre haram ya da yasak olsa da) icat etti. İbn Hayyan hayatı boyunca sistematik deney yapmanın önemini  vurguladı ve modern kimyanın kurucusu oldu.

Mil ve Krank mili

Şaft dönme hareketini doğrusal harekete çeviren ve modern dünyadaki makinelerin çoğunda merkezi bir önemi olan, özellikle içten yanmalı motor kullanan arabalarda bulunan bir mekanizmadır. İnsanlık tarihinin en önemli mekanik icatlarından biridir ve sulama yapabilmek için suyu daha yükseğe taşımak için El-Cezeri adlı yaratıcı bir mühendis tarafından yaratılmıştır. 1206 yılında yazdığı Materyal Mekanik Cihazlar Bilgisi adlı kitabında, valfler ve pistonları nasıl icat ettiğini anlatmıştır. İlk mekanik saatlerin bazılarını tasarlayıp, robotların babası ünvanını taşımaktadır. 50’den fazla icadının arasında şifreli kilitler de vardır.

Örme Metal Zırh

iki kumaş katmanı arasına yerleştirilen sert bir koruma veya yalıtım malzemesi katmanı ile dikilmesi veya bağlanması için geliştirilmiş bir yöntemdir. Müslüman dünyasında icat edildiğine dair güçlü kanıtlar olmasına rağmen Hindistan ve Çin’de de bu yöntemin kullanıldığı bilinmektedir.  Haçlı seferleri aracılığıyla Batı’ya ulaşmıştır. Haçlılar, Sarazen savaşçılarının zırh yerine içi samanla dolu kapitone kıyafetler kullanıldığını gördüler. Bu kıyafetler hem koruma sağlıyor hem de rahat hareket etmeyi kolaylaştırıyordu. Haçlıların kullandıkları metal zırhlar kırılıyordu ve oldukça ağırdı. Yalıtımı o kadar iyiydi ki, İngiltere ve Hollanda gibi daha soğuk iklimlerde bir endüstri haline geldi.

Sivri Kemer

Avrupa’nın Gotik katedrallerinin karakteristik özelliği olan sivri kemer, İslam mimarisinden ödünç alınmış bir buluştur. Romalılar ve Normanlar tarafından kullanılan yuvarlak kemerden çok daha güçlüydü, böylece daha büyük, daha yüksek, daha karmaşık ve daha muhteşem binaların inşası gerçekleştirilebildi. Müslüman dehasından gelen diğer mimari özellikler arasında nervürlü tonoz, gül pencereler ve kubbe yapım teknikleri yer aldı. Avrupa’nın kaleleri, İslam dünyasının – ok yarıkları, mazgallı siperler, gözetleme kulesi ve korkuluklar gibi özellikleri kopyalanarak inşaa edilmeye başlandı. Kare kuleleri savunmanın yuvarlak  olanları savunmaktan daha kolay olduğunu gördüler.  Henry V’in kalesinin mimarı bir Müslüman dı.

Tıp ve Cerrahi Aletler

Ameliyatlarda kullanılan birçok modern cerrahi aleti, Ebu’l Kasım El-Zehravi adlı Müslüman bir cerrah tarafından 10. yüzyılda tasarlananlarla aynı tasarıma sahiptir. Onun icat ettiği ve geliştirdiği  neşterler, kemik testereleri, forsepsler, göz ameliyatı için ince makaslar ve 200 den fazla cerrahi aletin çoğu modern bir cerrahın kullandıklarıyla neredeyse aynıdır. Günümüzde iç dikişler için kullanılan katgütlerin insan vücudunda doğal olarak çözüldüğünü keşfetti. Katgüt aynı zamanda ilaç kapsülleri yapmak için de kullanılmaktadır. 13. yüzyılda, İbn Nafis adında bir başka Müslüman doktor, William Harvey‘in keşfinden 300 yıl önce kan dolaşımını tarif etti. Müslümanlar doktorlar ayrıca, afyon ve alkol karışımlarının anestetiklerini keşfettiler ve bugün hala kullanılan bir teknik olan gözlerden kataraktları çıkarmak için içi boş iğneler geliştirdiler.

Yel Değirmeni

Yel değirmeni, bir Pers halifesi için 634 yılında icat edilmiş, mısır öğütmek ve sulama yapmak için su çekmede kullanılmıştır. Arabistan’ın engin çöllerinde, özellikle yaz aylarında akarsular kuruduğunda, kullanılabilecek tek güç kaynağı, aylarca bir yönden sürekli olarak esen rüzgardı. Değirmenlerin, kumaş veya palmiye yapraklarından yapılmış 6 veya 12 parçalı pervaneden yapılmıştı. Bu Avrupa’da ilk yel değirmeninin görülmesinden 500 yıl önceydi.

Çiçek Aşısı ve Aşılama

Bilinenin aksine inokülasyon tekniği Edward Jenner ve Luis Pasteur tarafından icat edilmemiştir. Türkiye’de ölümcül çiçek hastalığıyla savaşmak için  hali hazırda bilinen ve uygulanan çiçek aşısı 1724’te İngiltere İstanbul Büyükelçisi’nin eşi tarafından Avrupa’ya ulaştırılmıştır. Bu tarih batının aşılamayı keşfinden 50 yıl öncedir.

Dolma Kalem

Dolmakalem, ellerini veya giysilerini lekelemeyen bir kalem isteyen Mısır Sultanı için 953 yılında icat edildi. Kalem bir rezervuarda mürekkep tutuyordu ve modern kalemlerde olduğu gibi, yerçekimi ve kılcal hareketin bir kombinasyonuyla uc kısmına mürekkep akıyordu.

Sayılar ve Numaralandırma Sistemi

Tüm dünyada kullanılan numaralandırma sistemi muhtemelen Hindistan kökenlidir, fakat rakamların stili Arapçadır ve ilk olarak 825 civarında Müslüman matematikçiler Hârizmî ve el-Kindi‘nin eserlerinde basılmıştır. Hârizmî’nin kitabı Al-Jabr ve el-Mukabilah yani Cebir kitabının içeriği hala kullanılmaktadır. Müslüman matematik bilginlerinin çalışmaları, yaklaşık 300 yıl sonra İtalyan matematikçi Fibonacci tarafından Avrupa’ya tanıtılmıştır. Algoritma ve trigonometri teorilerinin çoğu, Müslüman bilim adamları tarafından geliştirilmiştir. El-Kindi’nin frekans analizini keşfetmesi, antik dünyanın tüm kodlarının çözülmesini sağlamış ve modern kriptolojinin temelini oluşturmuştur.

Çorba

Ziryab (Blackbird) lakabı ile tanınan Ali ibn Nafi, 9. yüzyılda Irak’tan İspanya Cordoba’ya geldi. Yemek konusunda sözü dinlenen bir şahsiyetti. Dünya’ya üç öğün yemek yenmesi gerektiğini, bir öğünde üç çeşit yemek (çorba, ardından da balık ya da et, ardından meyve veya fındık) yenmesi gerektiğini ve yemeklerin masa örtüsü üzerinde sunulması gerketiğini öğreten gelenekleri başlatmıştır. Aynı zamanda içeceklerin Abbas ibn Firnas‘ın kaya kristali ile yaptığı  deneylerden sonra icat ettiği kristal cam bardaklar içinde sunulmasını sağlamıştır. Ali ibn Nafi avrupaya medeniyeti getiren adam olabilir.

Halılar

Halılar, Ortadoğuda Müslümanlar tarafından icat edildi. Ortadoğudaki gelişmiş dokuma teknikleri, İslami kimyanın sağladığı yeni tentürler, kök boyalar ve desenlerindeki cenneti temsil olgusu ile kısa zamanda dünyaya yayıldı. Bunun aksine, Avrupa’da zeminler tahta ile kaplı, kirli ve oldukça eski görünümlüydü. Halı veya benzeri bir örtü kullanılmıyordu. Halılar, şaşırtıcı bir hızla tüm avrupaya yayıldı.

Ödeme Çekleri

Arap ticaret dünyası oldukça hareketli idi. Bir mal veya para sürekli bir yerden bir yere gidiyordu. Fakat özellikle tehlikeli bölgelerde soygunlar gerçekleşiyordu. Yanında para taşımak istemeyenler ödeme çekleri kullanmaya başladılar. Mallar teslim edildiğinde malların bedelini ödemek için üzerinde bir isim yazılı kağıtlar kullanılmaya başlandı. Çek adı Arapça Saqq kelimesinden gelmektedir. 9. yüzyılda, Müslüman bir işadamı, Bağdat’ta bankada hazırlanmış bir çeki Çin’de nakit paraya çevirebiliyordu.

Dünya’nın Yuvarlak Olduğunun Keşfi

9. yüzyıla gelindiğinde, birçok Müslüman alim ​​Dünya’nın bir küre olduğunu kabul etmişti.  Endülüslü-Arap felsefeci, tarihçi ve ilahiyatçı İbn Hazm, Galileo’dan 500 yıl önce “Güneş ışınlarının Dünya’daki belirli bir noktaya her zaman dik olduğunu” söylemiştir. Müslüman astronomların hesaplamaları o kadar doğruydu ki, 9. yüzyılda, Dünya’nın çevresini 40.253,4km olarak hesaplamışlardı. 1139’da Al-Idrisi,  Sicilya Kralı Roger ve saray halkına Dünya’nın küre şeklinde olduğunu yaptığı bir maket ile göstermiştir.

Roket ve Torpido

Çinlilerin barutu icat ettikleri ve havai fişeklerinde kullandıkları biliniyor fakat askeri alanda potasyum nitrat kullanılarak saflaştırılabileceğini ispatlayan Araplar oldu. Müslümanların alev makineleri Haçlıları dehşete düşürdü. 15. yüzyılda, “kendi kendine hareket eden ve yakıcı torpido” olarak adlandırdıkları bir roket icat etmişlerdi. Ucu bir mızrak şeklinde kendi kendine gidebilen armut biçminde bir bomba kullanıyorlar ve düşman gemilerini havaya uçuruyorlardı.

Süs Bahçeleri

Avrupa’da bostan ve ot bahçeleri vardı, ama bahçenin güzellik ve meditasyon yeri olması fikrini ilk geliştiren Araplardı. Avrupa’da ilk kraliyet zevk bahçeleri 11. yüzyılda Endülüste yani Müslüman İspanya’da açıldı. Müslüman bahçelerinde yetişen çiçekler genel olarak karanfil ve lalelerdi.

Cebir

Özellikle Almanlar olmak üzere birçok Batılı ülke, mühendislik ve teknolojileri ile gurur duyuyorlar. Ama Cebir olmasaydı mühendislerin durumu ne olurdu? Matematik sistemi, 12. yüzyılda Avrupa’da, Arap dili ve uzmanı İngiliz Robert of Chester’ın, Arap bilim adamı Hârizmî’nin yazılarını çevirmesi sayesinde gelişti. Algoritmanın ismini veren Hârizmî, modern cebirin geliştiricisi olarak bilinmektedir.

Diş Fırçası

İslam, bedensel hijyene özel vurgu yapan ilk dünya dinidir. Kur’an’da, bir ritüel olarak yıkanma talimatları bulunmaktadır. Bu nedenle, ağız ve diş hijyeni İslam sayesinde önem kazanmıştır. Kuşkusuz, eski Mısırlıların “Misvak Ağacı” dalları çiğnedikleri bilinmektedir.

Bununla birlikte, “misvak” olarak da bilinen ağacın, Hz. Muhammed’in tarafından dişlerini fırçalamak için düzenli olarak kullandığı zaman daha geniş bir kitleye yayıldı. Kur’an’da bu sapsız dallardan hiç bahsedilmese de, Müslüman akademisyenlerin yazılarında birçok kez bahsedilmektedir.

Büyüteç ve Gözlük

Arap bilim dünyası sadece matematikte devrim yapmakla kalmadı, aynı zamanda optikler üzerinde de devrim yarattı. Basra’dan Alhazen (İbn-i Heysem), insan gözünün nasıl işlediğini anlatan ilk kişiydi.

Yansıtıcı materyallerle deneyler yaptı ve bilim insanlarının o zamana kadar inandıkları gibi gözün “görme ışınları” ile çevreyi algılamayacağını kanıtladı. Ayrıca kavisli cam yüzeylerin büyütme için kullanılabildiğini keşfetti.

Onun camdan yaptığı “okuma taşları” ilk büyüteçlerdi. Bundan çok sonraları gözlük geliştirildi. Ayrıca, Alhazen astronomi ve meteoroloji üzerine önemli bilimsel yazılar yazdı.

Hastaneler

Doktorlar, hemşireler ve bir eğitim merkezi olan ilk modern hastane Mısır’da Kahire’de kuruldu. 872 yılında Müslüman olan Türkler’in kurduğu ilk bağımsız devlet  olan Tolunoğulları Devleti’nin kurucusu tarafından kurulan Ahmed Ibn Tulun Hastanesi‘nde tüm hastalara ücretsiz sağlık hizmeti verilmiştir. Hastane Müslümanlar ile birlikte kurumsallaşmış bir yapı hale gelmiştir.

Bağdat’ta bundan önce daha küçük hastaneler bulunmaktaydı fakat Kahiredeki Ahmed Ibn Tulun hastanesi daha sonra dünyanın dört bir yanındaki hastaneler için model haline geldi.

Paylaşın Bilgi Çoğalsın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir